30 Temmuz 2009

15 Dakikada Yeni Kalemlik





Geçenlerde yemeğe gelen arkadaşlarımızın getirdiği hediyenin kutusundan silindir boru şeklinde, yaklaşık 15 cm eninde bir mukavva çıktı. Eşim "sen birşey yaparsın bununla, atmazsın!" diye dalgasını geçerken benim kafamda fikir çoktan hazırdı. Kitaplığımızdaki kalemler uzun süredir birbirlerini iteliyor, sığışamıyorlardı kalemliğe. Ben de bu mukavva parçanın çapının geniş olması nedeniyle kalemlerimi sığdırabileceğimi düşündüm.

Hemen yapımına geçiyorum: Maalesef yapım aşaması ve önceki halinin fotoları yok yine. Silindir parçanın altına yine kalın bir yuvarlak karton parçasını yapıştırdım. Sonra geçen yıl minnoşuma (yeğenim) diktiğim bir elbiseden kalan simli dore kumaşla üzerini kapladım. Altını da yuvarlak bir parça dikerek kapattım. Son olarak da üzerine şifondan hazır minik çiçeklerden yapıştırdım.

Biraz rüküş oldu ama o kadar işe yarıyor ki anlatamam.

Bir dahaki sefere yapım aşamalı projelerle karşınızda olmak dileğiyle...
30 Temmuz 2009 Perşembe

29 Temmuz 2009

Siyah Puantiyeli Etek






Yine eski diktiklerimden, yine etek. Bir gün bir arkadaşım "senin ne kadar çok eteğin var, hepsini giyebiliyor musun?" diye sormuştu. Aslında haklıydı da. Gerçekten her mevsim için giyebileceğimden çok fazla eteğim var. Önceden daha çok alıyordum ama şimdi çoğunu dikiyorum (vay beee!).

Bu da ilk diktiklerimden, basit bir çan etek kalıbı. İnce de bir kemeri var. Yandan fermuarlı, astarlı. Aslında kumaşın üzerinde minicik beyaz noktacıklar var, pek puantiye sayılmaz ama ne diyeceğimi bilemedim işte. Kalın bir kumaş olduğu için genelde kışın balıkçı yaka kazak veya gömleklerle giyiyorum ve bu eteğimi de diğerleri gibi çoook seviyorum.

Tatil dönüşü kombinler eklemeye çalışacağım. Malum burada kombinler şort-atlet ve bikini-pareo ikililerinden ibaret.

Herkese sevgiler...
29 Temmuz 2009 Çarşamba

28 Temmuz 2009

Küçük Şeyler...







Bunlar bir gün paylaşırım diye fotolarını çektiğim severek kullandığım hediyelerim. Eminim sizin için de çok özel olan hediyeleriniz vardır.

Ahşap kutuyu canım kızkardeşim ben üniversitede tiyatro topluluğunda iken ve okulu bırakıp tiyatrocu olma hayalleriyle yanıp tutuşurken benim için kendi elleriyle yaptı. Hala gözümün önünden ayırmam, çok kıymetli benim için.

Fener ise yine bitanecik arkadaşım (aman diğerleri kıskanmasın!) T.nın hediyesi. G.Antep Çarşısı'ndan, el yapımı. Şu anda büfemde duruyor ama asılacak uygun bir yer düşünmekteyim, balkon olabilir mesela. Fikri olan?



Not: Canım eşimin verdiği her hediye çok özel, bu sınıflamanın tamamen dışında. Belirteyim de okuyunca gücenmesin ;))
28 Temmuz 2009 Salı

Ben Bu Yaz Bronzlaşmaaaaaaak!







Malum bu aralar harıl harıl bronzlaşmakla meşgulüm. Hal böyleyken sizinle güneş ürünlerimi paylaşmak istedim.

Murad'ın bu kremini yaklaşık 3 yıl önce keşfettim. Uzun süre güneşte kalmayacaksam (işe giderken) gündüz nemlendiricisi olarak kullanıyorum. Hem hafif bir renk veriyor, hem gerçekten yağsız, hem de harika kokuyor. Bitince birlikte SPF 30 olanını da alacağım (Strawberrynet sağolsun!).

La Roche Posay Anthelios ise bir arkadaşımın önerisiyle tanıştığım bir ürün. Yazları gündüz kremi olarak kullanıyorum. Yağlı ciltler için ama yağsız olduğunu söyleyemem. Yine de güneş koruması çok iyi olduğu için önerebilirim.

Son iki ürünü anlatmama gerek yok heralde. Çoğunuz kullanmışsınızdır. Bu aralar bronzlaşmak için en büyük yardımcılarım onlar. Ben buğday tenli olduğum ve yaz başından beri birkaç kez güneşlendiğim için SPF 10 yeterli oldu. Bronzlaştırıcı yağı 4-5 gün kremle güneşlendikten sonra kullanmaya başladım.

Sizlerin de kullanıp memnun kaldığınız ürünleri merak ediyorum.

Tatil dönüşü ciciler eklemeye devam edeceğim.

Sevgiler...
28 Temmuz 2009 Salı

26 Temmuz 2009

Her Yanımız AŞK! (Büyük Harflerle)


Uzun süredir ilk kez bir kitabı bir solukta, elimden bırakamadan, uyumadan okudum. Okumadım da içtim sanki. İçim nasıl huzurla doldu anlatamam. Herkes okumalı, tüm sevdiklerine hediye etmeli. Ben ilk fırsatta arkadaşlarıma alacağım birer tane.
Hiçbir gününüz aşksız geçmesin...

26 Temmuz 2009 Pazar

Behramkale (Assos) Güzellikleri




İlk kez geliyorum ve buraya tek kelimeyle bayıldım. Güzellikleri anlatmakla bitmez (En önemlisi kristal gibi denizi) ama ben bu akşamki keyfimizden bahsedeceğim. Kaldığımız yere 2 km uzaklıkta olan asıl köye (Behramkale) gittik bu akşam. Çok hoş bir mekanda fincanda pişirilmiş damla sakızlı Türk kahvesinin (inanılmaz!) ardından kendilerinin yaptığı ballı külahta bol sütlü nefis dondurmalarından yedik. Külah dondurmadan daha lezzetli. Görmesem aklıma dondurma gelmeyen ben, bu dondurmadan hergün yiyebilirim!


Bir de mekanda el yapımı portakallı, çilekli, adaçaylı, defneli, kekikli, ve bilimum malzemeli çeşit çeşit zeytinyağlı sabunlardan buldum ya, değmeyin keyfime! Çeşit çeşit aldım. Hatta hangilerinden alsam diye öyle kararsız kaldım, öyle çok kokladım ki, zavallı eşim tüm tezgahı alacağız diye korktu ;)


Herkese bizimkinden kat kat keyifli tatiller, kat kat mutlu günler diliyorum...
26 Temmuz 2009 Pazar

23 Temmuz 2009

Seyir Defteri









Kısıtlı internet bağlantısı ile size Asos Kadırga Koyu'ndan bildiriyorum. Burası çok hoş bir yer ama sonra anlatıcam. Şimdilik yol fotoğraflarımla idare edin. Bunlar Eceabat-Kepez arası (Çanakkale Boğazı) arabalı feribottan fotolar ve eşimin objektifinden ben.

En alttaki bilekliğim canım bitanem T.cığımın hediyesi. Bilir arkadaşının zevkini ;)

Görüşmek üzere...
23 Temmuz 2009 Perşembe

Nihayet Tatil!!!




Yarın sabah yola çıkıyoruz (yani bu sabah). Asos'a gitmeye karar verdik. Troy Otel'de kalacağız, Kadırga Koyu'nda. Asos'a ilk kez gideceğim, çok merak ediyorum.
Bu arada daha yeni bitirebildim valiz hazırlamayı ve biraz abarttım galiba ;))
Şimdi uyumam lazım. Oradaki internet durumuna göre post eklemeye çalışacağım.

10 gün kadar buralarda olamayabilirim. Beni özleyin anacım!!!
23 Temmuz 2009 Perşembe

21 Temmuz 2009

Kombin Günlüğüm '09-2







Bu kumaş 1 yıldır kumaşların arasında bekliyordu. Yine jarse. Ben çok seviyorum ince jarseleri. Açıkçası aldıktan sonra çok iddialı bulduğum için uzun süre el sürmemiştim. Perşembe günü tatile gideceğiz ve ben hala bir maksi elbisem olmadığını farkettim. Basit bir tane dikeyim dedim ve bu kumaş geldi aklıma. 2 saatte dikiverdim. Sadece arkadan kapattım ve göğüs kısmına lastikli dikiş yaptım (Suzy gibi ben de ilk kez denedim). Gerçi pek beceremedim ve lastik de geçirmek zorunda kaldım. Ama yine de fena olmadı bence. Bununla sahilde salına salına gezmeyi planlıyorum.

Elbise: Kendim yaptım!
Bolero: Taksim'de bir butikten (dünün tek giyim ganimeti)
Ayakkabı: Joli (Bakırköy)-sanırım 4 yıllık

21 Temmuz 2009 Salı

Kombin Günlüğüm '09-1





Bugün eşimle akşamüstü istiklal keyfi yaptık. Ayaklarımız kopana kadar caddede bir aşağı, bir yukarı yürüdük. Tatil için kitaplar, CD'ler aldık. Hava serindi ve ben bu yüzden ekstra keyiflendim. Bu keyifle de ilk ne giymişim postunu düşünerek fotoğraf çektirdim eşime. Alt resimdeki kişi de kendisi zaten. Pek gönüllü olmadı fotoğrafının yayınlanmasına ama neyse...

Atlet: Mudo
Hırka: Terkos Pasajı (Allah başımızdan eksik etmesin, Amiiin!!)
Jean: Stradivarius
Terlik: Nursace
Çanta: İngiltere'den
Bileklik:Fındıkzade Pazarı
Saat: Pierre Cardin (kocam sağolsun)



21 Temmuz 2009 Salı

20 Temmuz 2009

Proje-Tunik





Bu kumaşı 2-3 ay önce yine Bakırköy pazarından sanırım 2 TL'ye almıştım. Çok esnek, yumuşak, hafif parlak bir jarse. Çok severek almıştım ama ne olacağına karar verememiştim. Sonunda Mart 2009 Burda'daki bu tunik modeline karar verdim. Dikişi çok kolay görünüyor, malum ben de profesyonel sayılmam ;)

Bu aralar bununla uğraşacağım. Kumaş yeterli olduğu için bir tane de kızkardeşime dikmeyi düşünüyorum. (Hayır ikiz falan değiliz! Ama aynı şehirde yaşamıyoruz neticede;)) Kardeşim siyah-beyaz çizgili desene bayılır. Bitince yapım aşamaları ile birlikte yayınlayacağım.

Bakalım nasıl birşey çıkacak?
20 Temmuz 2009 Pazartesi

Pazar Ganimetleri-Kumaş









Bunlar da daha önce bahsettiğim, pazardan kapılmış kumaşlarım. Sanırım bu aralar dantel-güpür gibi kumaşlara eğilimim var. (Trendler bana biraz geç uğruyor da!) Kumaşların üçünü de aynı tipte seçtim. Parça olarak aldım ve tanesi 1 TL!! Lacivert olanı çok büyük, nerdeyse 2 elbise çıkar. Bunlardan etek-elbise vs yapmayı planlıyorum. Ama biraz uzak bir plan tabii. Muhtemelen kışa kalırlar.

Nasılsa yapar yapmaz koyarım buraya.

Not: Ne kadar makinanın ayarlarıyla uğraştımsa da kumaşların desenini ve dokusunu istediğim gibi görüntüleyemedim. Umarım anlaşılıyordur.
20 Temmuz 2009 Pazartesi

19 Temmuz 2009

Yeni Çiçeklerim












Geçen hafta annemlerle Florya'daki Büyükşehir Belediyesi'nin tesislerine gittik. Hem minnoş parkta ve çiçekler arasında oynasın, hem de biz birşeyler yiyelim diye. Gerçekten çok güzel bir çevre düzenlemesi var. Yemekler orta karar ama fiyatlar çok uygun. Bu nedenle tercih edilebilir.

Baktım "Çiçek Satış Yeri" diye ufak bir dükkan açılmış, hemen daldım tabii. Bu güzelleri aldım. İlki çilek, ikincisi sardunya. Ertesi gün bizim sardunya beyazın yanına bir de kırmızı açmaz mı? Nasıl mutlu oldum! Meğer iki ayrı kök varmış saksıda. Çok mutlu ayrıldıysam da ordan, aklım güllerde kaldı. Koca saksıda 1-1,5 m boyunda kokulu güller 10 TL idi. Bahçem olmadığına çok hayıflandım.
Giderseniz çiçeklere bakmadan dönmeyin.

Keyifli Pazarlar herkese... (Artık bugün de çalışmıyorsunuzdur heralde ;))
19 Temmuz 2009 Pazar

18 Temmuz 2009

Pazar Ganimetleri





Annemler burdayken cumartesi pazarı (Bakırköy) klasiğimizi gerçekleştirdik. "Akşam 6-7 gibi gidelim serin ve tenha olur" dedik ama herkes aynı şeyi demişti galiba!! Kalabalıktan pek önümüzü göremediysek de birşeyler kapmayı ihmal etmedim. Çanta lacivert kot kumaşından, çok sevdim hep takıyorum (10 TL). Kız desenli t-shirt 5 TL, etiketi Berska. Atletlerin tanesi 2.5 TL!! (İstediğim gibi bir yusufçuk kolye bulamamıştım, atlete kısmetmiş. Bu da uğur getirir mi acaba?)Bu atletlerle ilgili de planlarım var, yapınca yayınlarım.

Haa, bir de kumaşlar aldım. Fotoğraflarını çekince koyarım.

Güzel bir Cumartesi geçirin, tabi çalışmıyorsanız...
18 Temmuz 2009 Cumartesi

17 Temmuz 2009

Tatil! Tatil! Duy Sesimizi!!!


Önümüzdeki hafta tatile çıkmayı planlıyoruz, pazartesi veya salı sanırım. Heyooo! Ama henüz nereye gideceğimize karar veremedik. (Bu ne rahatlık!). Cunda Adası, Akçay veya Altınoluk gibi görünüyor. Hem İstanbul'dan çok uzak olmasın (yollarda heder olmayalım), hem de biraz sakin bir yer olsun istedik. Bu yıl ikimiz için de çok yoğun geçti.

Buralarda ya da yakınlarında bildiğiniz güzel oteller var mı? Özellikle daha önce kaldığınız ve önereceğiniz yerler varsa çok mutlu olurum. Öneriye çok ihtiyacımız var da...

Bu arada yukardaki fotoğraf hayallerimin mekanı Phuket Adası'na ait. Ahhh ahhh! Bir gün o da olur elbet...



17 Temmuz 2009 Cuma

Clementine Geri Dön!!!






Benim yaşımda olanlar (kaç yaşında mıyım!!) iyi hatırlar Clementine'i, zavallı Clementine! Ne kadar üzülürdük haline. Yine de ağzımız açık izler, bir sonraki bölümü sabırsızlıkla beklerdik. Hatta ben içinde uçtuğu balona binip ülke ülke dolaşma hayalleri kurardım. Zaten ben Şirinler'in de gerçekte var olduklarına inanırdım!!! Valla, ciddiyim. Eşim hala alay eder ;)
Velhasıl çocukluğumda çok önemli bir yere sahiptir Clementine. Şu anda kendisini "korku çizgi filmi", "psikopat çizgi film" gibi tabirlerle tarif edenleri de anlayamamaktayım.
Keşke yeniden yayınlansa. Geri dön Clementine, n'olur!!!

17 Temmuz 2009 Cuma

16 Temmuz 2009

Büyükada ve Tahtakale







Dün kardeşim, eniştem, annem ve yeğenimle birlikte hayli yoğun bir gezme-tozma günüydü. Önce sabah erkenden Büyükada'ya doğru yola çıktık. Eğer doğrudan Büyükada'ya giden deniz otobüsüne binerseniz (Kabataş'tan) 30 dk lık çok konforlu bir yolculuktan sonra varıyorsunuz. Ben 2-3 yıldır gitmediğim için biraz şaşırdım doğrusu. Biraz da hayal kırıklığına uğradım. Çok kalabalık ve karışık geldi bana. Yine de adada kahvaltı ve fayton gezisinin tadına doyamadık.

Öğleden sonra adadan döndük ve Kabataş iskelesinde sağanak yağmura yakalandık. Sırılsıklam halimizle yine de yılmadık ve Tahtakale'ye daldık. Çok gezindik, ayağımıza kara sular indi. Pek birşey almadık ama. Balık-ekmek sefası da yaptıktan sonra döndük eve. Çok keyifli ve yorucu bir gün oldu.


Buraya bizim fotoğraflarımızı koymak istedim ama fotoshop kullanmayı bilmediğim ve yüzlerimizi boyayamadığım için yapamadım. Öğrenince öyle fotolar da koyarım umarım.


Bu akşam da minnoşum ve tüm aile memlekete döndüler. Şimdiden özledim :(((
16 Temmuz 2009 Perşembe