3 Harfli

kaynak

Korkmayın korkmayın cinler-periler değil konumuz. "3 Harfli" tezin bizim gruptaki adı. Ben de bu aralar tezle uğraşıyorum ve şimdiden sıkıldım!! Sabahtan akşama koşturuyorum ve bu tempo en az bir ay daha böyle sürecek. Dikiş makinam, kumaşlarım ve tüm malzemelerime hasretle uzaktan bakıyorum bu aralar. Ama aklımda bir sürü proje var. Yavaş yavaş yaptıkça paylaşacağım.

Öpüyorum hepinizi güzeller ;x


30 Eylül 2009 Çarşamba

Yeni Ceketle İlk Kombin

Yeni ceketimi hemen bugün işe giydim hevesle. Bu kombinle de yaza resmen veda etmiş oldum. Bu arada ayakkabılarım o kadar eski ki ne zaman aldım hatırlamıyorum. Bakırköy Hayri'den almıştım. Aslında iki tonda pembe renkteydi. Ama eskiyip, burunları aşınınca siyaha boyattım. Yepyeni siyah ayakkabılarım oldu. Aklımı seveyim ;D

Bluz: Journey
Ceket: Yenileme
Şal: İngiltere'den
Jean: Pull and Bear
Çanta: Bakırköy'de bir çantacı
Ayakkabı: Hayri


28 Eylül 2009 Pazartesi

5 Dakikada Military Ceket

Bu ceketi geçen yaz Kadıköy'de tesadüfen önünden geçtiğim bir seri sonu mağazasından sanırım 9 TL gibi bir fiyata almıştım. Keyifle de giydim. Ama bu aralar gözüme demode görünmeye başladı nedense. Ben de biraz sezona uyarlayayım dedim. Bronz renkte metal görünümlü düğmelerden dikip, kemer köprülerini de söktüm. 10 dakikadan kısa bir sürede yepyeni bir ceketim oldu.

Nasıl olmuş kızlar?

28 Eylül 2009 Pazartesi

Yaza Veda

Misafirlerimi gönderdim ve geri döndüm şekerler. Hoş bulduuuum!

Herşey iyi-güzel de havalardan pek memnun değilim. Güneşe ve yaz mevsimine sevdalı biri olarak yaza veda etmek hep çok zor oldu benim için. Bu günlerde de yazın bitişini kabullenmeye çalışıyorum üzülerek.

Bu elbiseyi yaz başında dikmiştim. Giydiğimde fotoğraf çekmeyi unutmuşum. Burda Mart 2008'den 115 numaralı model. Kumaş krem rengi elastik jarse. Aslında modelin fırfırlı kolları vardı. Ama ben biraz daha resmi birşey olsun istedim. Omuzlardaki dikiş payını biraz fazla bırakıp uçları kıvırdım. Biraz düşük kol-kolsuz arası birşey oldu.

Bu arada bugün sokağa böyle çıkmadım tabii ;))

Kemer : Accesorize

Ayakkabı : New Look (İngiltere)

Bilezik : Next (İngiltere)

27 Eylül 2009 Pazar

Misafirler Nedeniyle Kısa Bir Ara

Arkadaşlar bayram sonrası yatılı misafirlerim var aile eşrafından. Birkaç gün sonra yine buralardayım.

Beni özleyin anacııııım !!

resim kaynak

24 Eylül 2009 Perşembe

Annemin Güllacı

Annem bu bayram güllacı biraz farklı yapmaya karar vermiş. Bir tepsiyi yaprak sarma yapar gibi fıstıkla sardı, diğerini de güllaç yapraklarını bir çay fincanına yerleştirip içini fıstıkla doldurarak yaptı. Bittikten sonra da, "hadi benim güllaçları da çek de koy sitene!" demez mi? Ben de bu kez annemin marifetlerini yazıyorum böylece. Umarım yapmak isteyenlere farklı bir fikir verir.

Öpücükler ;x


19 Eylül 2009 Cumartesi

Bugün Bayram, Erken Kalkın Çocuklar!!

Bayrama bir gün kaldı. Biz eşimle ailemin yanındayız. İki gün sonra da onun memleketine geçicez. Biraz yorucu ama şimdiden çoook keyifli. Tüm aile birarada olunca kardeşlerimle bayram sabahları birbirimizi uyandırmak (ve tabii kızdırmak ;z) için söylediğimiz sevgili Barış Manço'nun bu şarkısı geldi aklıma. Ve de başucumuzda bekleyen pabuçlarımız...

Bayramda buralarda olamayacağım. Yorumlarınızı yanıtlamaya çalışırım.

Herkese keyifli bayramlar ;))

resim kaynak


19 Eylül 2009 Cumartesi

Saçlarıma Yardım Edin

resim kaynak

Arkadaşlar son dönemde düzleştirme ve ardarda boyadan keçeleşen saçlarım için önerilerinize ihtiyacım var. Aslında pek çok iyi ürün olduğunu biliyorum ama biraz da maliyet hesabı yapıyorum. Kaliteli bir markanın ürünlerini set halinde almak oldukça maliyetli. Aklımda iki marka var, John Frieda ve Tigi (strawberry'de çok ucuz). Kullanan, duyan, bilen, akıl vermek isteyen herkesin fikrine ihtiyacım var. Bu markalar dışında da kullanıp memnun kaldığınız ürünler varsa (özellikle maske) yazın lütfen.


18 Eylül 2009 Cuma

Blogger Beni Delirtti!!

Arkadaşlar ben de çoğunuz gibi birkaç gündür blogger efendinin keyfini bekliyorum bloga girebilmek için. Bugün hepten gidince delirip sevgili Hesi'ye mail attım. Ve sevgili Hesionka bana yapabileceğim bazı DNS ayarları olduğunu, bloguna yazdığını söyledi. Burada çok ayrıntılı olarak anlatmış neler yapabileceğinizi.

Ben şimdilik sorunsuz girebiliyorum.

Teşekkürler Hesi'cim ;D

resim kaynak


18 Eylül 2009 Cuma

Eski Portföyden "Burberry Clutch"

Geçen günkü Eminönü seferinde bu metal zımbaları ararken aklımdaki ilk proje buydu. Seneler önce bir akşam yemeği için gece çantasına ihtiyacım olduğu bir ara aleacele pazardan alınmış minik bir çantaydı bu. Biraz askısıyla kullandıktan sonra askısını söktüm, portföy olarak kullandım bir süre. Ama gerçek deri olmadığı için sade haliyle biraz basit duruyordu. Ben de aldığım zımbaları aralıklı olarak bir tarafın tüm yüzeyine yerleştirdim.

Biraz Burberry çantaları mı andırıyor ne??

Ben bayıldım valla!! İlk akşam gezmesinde kullanıp çekeceğim fotoğrafını..

16 Eylül 2009 Çarşamba

Hesi'lendim Ben!!!

Evet arkadaşlar, sonunda ben de Hesi'lendim! Sevgili Hesionka'nın el emeği bu güzel kolyeyi blogunda görür görmez bayılıp dün sipariş verdim ve bugün elime ulaştı. Hem de bu şirinlik abidesi zarfın içinde.

İşte harika "Sailor" kolyem... Artık Hesi'yle pişti olabiliriz ;D

Tabii yalnız gelmemişti bu güzel kolyecik, bir de arkadaşı vardı yanında. Bu güzellik de Butik Hesionka'nın artık klasikleşen hediyesi.

Hemen deneme çekimi yapıldı, hem gömlek hem de t-shirt ile. İki şekilde de harika oldu!!

Broşum da hemen denendi ve çok beğenildi.

Süpersin Hesi, ellerine sağlık. Şimdiden en sevdiğim kolyelerimden oluverdi.

"Ben de isterim!" diyenler; haset etmeyin ne olur, tıklayın sizin de olur ;D

15 Eylül 2009 Salı

Duvar Sticker'ı Oldu Dolap Sticker'ı!!

Bu duvar sticker'ını pek çok yerde görmüşsünüzdür siz de. Ben en son sevgili Lacheen'in bu yazısında farklı bir kombinasyonla kullandığını görmüştüm. Dün Eminönü'nde dolaşırken gözüme ilişti bu ciciler. Hem de 2 TL!! Dayanamayıp aldım tabii. Nereye yapıştıracağımı düşünmemiştim. Antremiz dar ve dolap, ayna, dresuar vs ile dolu. Ben de misafirlerim eve girer girmez görsünler istedim kedicikleri. Bu yüzden iki dolaptan oluşan portmantomuzun yüksek dolabının yan kısmına yapıştırdım. Fotoğraf kapıdan çekildi. Yani eve gelen arkadaşlarımın karşılaşacağı ilk manzara bu ;))

Nasıl olmuş?



15 Eylül 2009 Salı

Eminönü Ganimetleri

Dün yazdan kalma havayı fırsat bilip sabah erken saatlerde Eminönü'nün yolunu tuttum. Aklımda geçenlerde sevgili Hesionka'nın yaptığı t-shirt'teki metal zımbalar vardı. Epey dolaştım ama bulamadım. Tekstil malzemesi satan yerlere soruyordum ama adamlar bana yabancı bir dilde konuşuyormuşum gibi bakıyordu! Nihayet Mercan yokuşu'na gitmeyi akıl ettim. Orada da birkaç dükkana sordum. En azından neden bahsettiğimi anladılar. Ve beni "Tığcılar Sokak"a gönderdiler. Mercan'a girdikten sonra Vergi Dairesinin karşısından girip sorun, Tığcılar sokak. Sokağa girer girmez sağda Kalkan Tekstil. Benim gibi boşuna dolaşmayın siz de. 1000'lik paketleri 17 TL, gümüş ve bronz olmak üzere iki renk.

Gitmişken çantalara aksesuar olabilecek yuvarlak metal aparatlardan da aldım. Bir de mıknatıslı çıtçıt.

Sonra kumaşçıların olduğu yere gittim. Kocamın trençkotuna aldığım yeşil astardan sonradan hoşlanmadım ve dikmemiştim. Aklımda yeşil tonlarında, Burbery benzeri ekose bir desen vardı. Çok dolaştım ama istediğim gibi birşey bulamadım. Ben de Burberry deseninde bu astarı aldım. Eve getirip trençkotla yanyana koyunca inanılmaz uyumlu olduğunu gördüm. Pek mutlu oldum ;))

Öğleden sonra işim olduğu için erken dönmek zorunda kaldım. Bir dahaki sefere daha çok yer keşfedeceğim!!

15 Eylül 2009 Salı

Ben De Kursa Başlıyorum!!

Uzun süredir aklımdaydı bir stilistlik kursuna başlamak. Sevgili Keddy'nin LCC'ye başlaması beni de harekete geçirdi. Epey araştırdım ama ücretleri şu anda karşılayabileceğimden yüksek geldi. Yakın vadede profesyonel olarak bu işe atılmam zor göründüğünden ben de İSMEK'i biraz araştırdım. Gidenler genel anlamda memnun olduğu ve ben de daha önce resim kursundan memnun kaldığım için İSMEK'e kaydoldum. Ekim ayında başlıyorum. Dersler başladıktan sonra gelişmeleri paylaşırım.

Çok heyecanlıyım ;s

resim kaynak


13 Eylül 2009 Pazar

Payetli Broş

Sevgili Suzy'den gördüm, geri kalır mıyım hiç? Hemen ben de siyah bir broş yaptım kendime. Metreyle satılan şerit payetlerden yoyo yaptım, üstüne dantel şeritten bir kurdele, ortaya da bir saten düğme. İşte bitti bile!!

Nasıl olmuş?

13 Eylül 2009 Pazar

Blog Meleği: Stil Direktörü!!!

Arkadaşlar bugün sabah saatlerinde blogumda dolaştıysanız bazı gariplikler olduğunu farketmişsinizdir. Blog temamın sürekli değişmesi gibi. Bir bilseniz neler oldu?!!

Tam bir teknoloji özürlü olan ben, blog temamı değiştirmeye karar verip netten bir tema seçtim (zekice!!). Sonra da yönergelere göre temayı yükledim. Ancak bazı linklerde sorun oluştu. Ben de vazgeçip eski temama geri döneyim dedim. Ama ne mümkün!! Linklerin bazıları ve bazı bağlantıların silinmesi yetmiyormuş gibi, bir de ayarlar bölümünde "yerleşim" linki kaybolmaz mı? Çıldırdım resmen, hiçbir ayar yapamıyorum! Medet Eda, imdaaat!! diyerekten hemen sevgili Stil Direktörü'ne mail attım. Hemen cevap verdi sağolsun. Yazışmaya başladık (karşılıklı tam 24 kez yazışmışız!). Meğer böyle değişiklikler yapmadan önce yedekleme yapmak gerekiyormuş (nasıl diye sormayın, ne bileyim ben?). Ben dilim döndüğünce sorunun ne olduğunu anlatmaya çalıştım (sanki anlamışım gibi!). Eda da epey uğraştıktan sonra düzeltti sağolsun. Hatta eskisinden güzel oldu temam ;)) Öyle rahatladım ki sormayın.

Hamiş: Siz siz olun benim gibi anlamıyorsanız dokunmayın, danışmadan birşey yapmayın arkadaşlar. Bu bana iyi bir ders oldu.

Sabrı ve emeği için sevgili Stil Direktörü'müze buradan bir kez daha teşekkür ederim. İyi ki varsın Eda ;))

resim kaynak: yok artık, daha neler ;D

13 Eylül 2009 Pazar

Trençkot Bittiiiii !!!

Evet arkadaşlar..... Sanırım yapıp yapabileceğim en zor projeyi biraz zorlanarak da olsa bitirmeyi başardım. İtiraf etmeliyim oldukça uğraştırdı beni. Hele sonradan eklenen cep, kemer, apolet, vs. aksesuar parçalar neredeyse gövdeyi dikmekten zordu. Bir tek kemer ve koldaki küçük kemerler için kemer tokası bulamadım istediğm gibi. Onları da takınca tam olacak.

Yine de gurur duydum kendimle ;))

Neyse, sözü uzatmadan sizi kocamın artistik pozlarıyla başbaşa bırakıyorum ve ne düşündüğünüzü çok çok merak ediyorum!!

10 Eylül 2009 Perşembe

Korkuyorum...

kaynak

Dışarda deli gibi yağmur yağıyor. Ve ben yarın sabah da aynı görüntülerle güne başlamaktan çok korkuyorum. Bir 3. dünya ülkesinde yaşadığımın en çok farkına vardığım zamanlar oluyor bunlar. Üzülüyorum, üzülüyorum, elimden hiçbirşey gelmiyor....


9 Eylül 2009 Çarşamba

Saksıma Dekoratif Dokunuş

Daha önce birkaç postumda çiçeklerimden bahsetmiştim. Çiçekleri ve evde çiçek yetiştirmeyi çok sevdiğimi duymayan kaldı mı acaba?

Benjaminim uzun süredir uzamıyordu. Ben de saksısının değişmesi gerektiğine karar verdim. Saksıyı değiştirdikten sonra da tatilde sahilden topladığım mermere benzeyen taşları dizdim toprağın üzerine. Zaten bunu düşünerek toplamıştım taşları ama bir türlü elim varmamıştı. Malum birçok dekorasyon dergisi ve restoranda var benzeri düzenlemeler.

Taşlarım biraz daha fazla olsaydı daha mı güzel olurdu ki?

8 Eylül 2009 Salı

Kocama T-shirt Boyadım

Bu aralar kumaş boyamaya sardığımı söylemiştim. Kocama bir t-shirt yapmaya karar verdim. Çok sevdiği Family Guy'dan Stevie'nin bir resmini bulup A3 boyutunda bastım. Diğer malzemeler malum; kumaş boyaları, tekstil kalemleri, fırçalar, palet ve tabii su.

Resmi t-shirt'e nasıl aktaracağımı bilemedim. Beyaz t-shirt'lerde resmi altına koyup tekstil kalemiyle üzeriden çiziyordum. Ama ilk kez koyu renkle çalıştığım için bilemedim. Açık renk karbon kağıdı kullanayım dedim ama onu da bulamadım. Sonra aklıma nerden geldi bilmiyorum ama resmin arkasına sabun sürüp izini çıkarabilir miyim diye düşündüm. Sabunu resmin arkasına tamamen sürdüm.

Keşke resim yapmayı becerebilseydim... Hem bu kadar uğraşmaz, hem de kocama kendi çizdiğim bir resimle hediye hazırlamış olurdum.

Sonra resmi t-shirt'e köşelerden iğneledim ve bir fırçanın arkasıyla (çok sivri birşey olursa yırtılır diye) resmin üzerinden geçtim.

İşte böyle bir silüet çıktı ortaya. Dokununca hemen silindiği için üzerinden sarı renkte (beyaz rengim olmadığı için) tekstil kalemi ile geçtim. Biraz silik olduğu için detayları boyarken zorlandım biraz. Beyaz daha iyi olurdu sanırım.

Sonra da renkleri istediğim gibi karıştırarak boyamaya başladım. Resmin orjinal renklerini kullanmaya çalıştım.

Yalnız 2 şey beni çok zorladı: 1) Kumaşın koyu renk olması 2) Boyaların kalitesi

Kumaş lacivert olduğu için boyayı hemen emdi ve istediğim renkleri elde etmek için 2-3 kat boyamak zorunda kaldım. Zaten penye kumaş hareket ediyor ve ben resim yapmadığım için fırçalara da pek hakim değilim. Boyalara gelince, ben Art Deco marka boya almıştım. Kıvamı koyu (krem gibi), pütürlü ve iyi kapatmıyordu. Evde önceden kalma beyaz renk Turcan marka boya vardı. Onun kıvamı ve renk yoğunluğu çok iyiydi. Bir dahaki sefere bu markayı tercih edeceğim.

Son olarak da kontürleri ve resmin içindeki bazı ayrıntıları (ağız-burun) siyah tekstil kalemiyle çizdim.

Ve işte sonuç.... Koca pek beğendi, hemen yarın giyecekmiş ;))

Sizce nasıl olmuş?

Bir daha koyu renk t-shirt boyar mıyım? Asla!!!

NOT: Bu arada boyadıktan sonra bir gün kurumaya bırakıp sonra tersten ütülemek gerekiyor. Yoksa boyalar yıkanınca çıkıyor.

7 Eylül 2009 Pazartesi

Dikiş Makinama Elbise Diktim

Dikiş makinamın kutusundan çıkan plastik bir örtüsü vardı. Üst kısmı yarık olduğu için içi toz doluyordu. Ben de "hep kendime olmaz ki canım!" diyerek benim elim, kolum, herşeyim makinana bir elbise dikmeye giriştim.

Uzun süredir ne yapacağımı bilemediğim uçuk pembe bir tafta kumaşım vardı. Kumaşı makinanın üzerine tutarak kalıp çıkardım. Bitince çok sade geldi tabii. Çok cafcaflı birşey olsun istemedim. Bu yüzden kumaş boyaları ile aynı tonlarda bir mor karışım (fotoğrafta kahverengi çıkmış) elde ettim. Hazır şablonlardan kullanarak da desen yaptım üzerine. Bu hazır şablonlar birçok kırtasiyede var. Asetat ve maket bıçağı ile istediğimiz deseni biz kendimiz de yapabiliriz.

Bu aralar kumaş boyalarına sardım fena halde. Yarına da başka bir çalışma var sırada. Bitince hemen ekleyeceğim.

Herkese iyi pazarlar ;))

6 Eylül 2009 Pazar

Acil Durumlarda Pratik Yemek

Bu yemek benim zamanım az olduğunda yaptığım kurtarıcı yemeğim. İçinde kuşbaşı et, mantar ve krema var. Adını bilmiyorum, bir arkadaşımdan öğrenmiştim.

Önce eti tencereye koydum, hiçbirşey eklemedim. Kapağı kapalı bir şekilde, çok kısık ateşte pişirdim. Sonra mantarı ekleyip biraz pişirdim. En son da kremayı (süt kreması, tüm marketlerde bulunuyor) ekledim ve biraz kaynattım, suyunun azalması için. Tuz ve baharat (tercihen karabiber) da ekliyoruz. Hepsi bu kadar.

Bu arada benim mutfakla pek aram yoktur. Bu yüzden bu okuduğunuz ilk ve son yemek postu olabilir ;)))



5 eylül 2009 Cumartesi