29 Ocak 2010

Ben De Tulum Diktim Sonunda




Canım arkadaşım Suzy'cimden özendim ben de tulum diktim sonunda. Tabii ben onun gibi selvi boylu olmadığım için ondaki gibi havalı durmadı. Olsun, ben yine de çok sevdim.

Kalıbı, McCall's bir bluz kalıbı (İngiltere'deyken almıştım) ile Burda'dan bir eşofman altı kalıbını birleştirerek oluşturdum. Üst kalıbı kolayca bulunabilecek kayık yaka, yarasa kol bir bluz. Alt ise sadece iki parçadan oluşan çok basit bir pantolon kalıbı. Dikişi oldukça kolay oldu, bir günde bitti. Parçaları birleştirdikten sonra beline içten kalın lastik geçirdim.

Kemer Pieces, ayakkabıları da eşim Londra'dan hediye getirmişti. Canım benim, nasıl da bilir ne sevdiğimi ;D


29 Ocak 2010 Cuma

27 Ocak 2010

Boyundan Büyük Bir Blogger


Bir önceki yazıma yorum vermesi vesilesiyle tanıştım bu blogger arkadaşla. Adı Ayşe, blogu da burada. Kendisi Almanya'da yaşıyor ve Almanca yazıyor. Birkaç gün içinde Türkçe de yazmaya başlayacakmış. Profilinde 16 yaşında olduğu yazılı. İnanamadım gerçekten. Çünkü blogu, fotoğrafları ve kombinleri gerçekten çok profesyonel. Ben profesyonel değilim tabii ama çok estetik bir gözü var bence.

Mutlaka bir bakın derim.

Şimdi İnstyle+çay keyfi için müsaade alayım.

mucx



27 Ocak 2010 Çarşamba

26 Ocak 2010

Kar Önlemi: Bere ve Boyunluk



Atkı ve bere kullanmayı pek sevmem. Şallarla idare etmeye çalışırım genelde. Hiç atkım, berem, eldivenim yoktur. Şimdiye kadar aldıklarımı ya kaybetmiş, ya da birine hediye etmişimdir. Ama bu kış öyle sert geçiyor ki, ben de hasta olmamak için önlem almalıyım dedim.

Bu gül şeklinde kendinden desenli peluş heryerde var artık. Çok yumuşak bir kumaş.
Mantomu dikerken bu kumaştan almayı düşünmüş, ince olduğu için vazgeçmiştim. Çok sıcak tutuyormuş meğer. Dikmesi de çok kolay. Sanırım daha sonra siyahından kısa bir mont dikeceğim.


Gelelim bereyle boyunluğun yapılışına: her ikisini de başımın ve boynumun ölçüsünü alarak dikdörtgen şeklinde diktim. Berenin tepesini büzdürmeden, pile gibi katlayarak birleştirdim. Boyunluğu da arkadan üç tane çıtçıtla tutturdum. Bir haftadır her gittiğim yere benle gidiyorlar, inanılmaz kullanışlı oldular. Dikişi de yarım saat falan sürdü sanırım.




26 Ocak 2010 Salı

23 Ocak 2010

Kar, Tipi, Yalova




Dünkü mimi yazarken hakkımda çok önemli birşeyi yazmamışım. Oldum olası gezmeyi, seyahat etmeyi çok severim. Ola ki biri "hadi şuraya gidelim" desin, sabahları saç-makyaj bir saatte evden çıkamayan ben, 15 dakkada valizimle kapıya dikilebilirim. Annem "pabucun elinde senin!" der. Eşim de bu duruma pek akıl erdiremese de, gezmeye-tozmaya benden daha hevesli olduğu için hiç sorun yaşamayız. Havalar güzel olunca haftasonları kaçarız biryerlere sık sık.

Bu haftasonu biraz farklı bir nedenle Yalova'ya gitmeye karar verdik: kar yağarken açık termal havuzda yüzmek için!!! Rezervasyon yapıldı, feribot biletleri alındı. Dün hava iyice tipiye dönünce feribot seferleri iptal edilir diye düşündük. Ama bu sabaha kadar iptal haberi çıkmadı. Biz de çantaları yüklenip Yenikapı'ya vardık. Son anda seferin iptal edildiğini öğrenerek bir bardak soğuk su içmek üzere evimize döndük ;((

Hasılı şu anda pencerenin önünde bu manzarayı izleyerek ve kar altında sıcacık havuzda olduğumu hayal ederek avunuyorum.

Kar yağsın ama fırtına-tipi olmasın. Lütfeeeen!



23 Ocak 2010 Cumartesi

22 Ocak 2010

7 Adımda Antigone


Sevgili fosette beni mimlemiş. Hakkımda 7 şeyi merak etmiş.

İşte geliyor, 7 Adımda Antigone:

1) Küçük yaşlarımdan beri herşeyimi kendim yapmaya pek meraklıyımdır. Üniversitede evimi kendim boyar, her türlü tamiratı yapardım. (parasızlık neler öğretiyor insana!). Şimdilerde de giysilerimi, aksesuarlarımı yapmaya çalışıyorum kendimce.

2) Sabahları çok nemrut ve sinirli olurum. Uykuya bayılırım, sabah uykusu için ölürüm!

3) Üç kardeşin birincisiyim. Övünmek gibi olmasın ama süper bir ablayımdır. (Valla bunu ben değil kardeşlerim söylüyor!) Her durumda tam destek veririm, gerektiğinde anne-babamızı atlatmak için yalanlarını paylaşırım, onlarla her ortama girerim, birlikte çok eğleniriz.

4) Tam bir kedi delisiyim. Kedilerin insanlara çok benzeyen, farklı karakterlere sahip hayvanlar olduklarını düşünürüm. Üstelik de çok zekiler ;D

5) Yer-yön özürlüyüm. On kere gittiğim yer için yine de tarif isterim. İstanbul'da nasıl araba kullanıyorum, en çok ben şaşarım.

6) Kış mevsiminden nefret ederim. (Kansız olmamın ve çok üşümemin de etkisi olabilir tabii) Hep yaz olsun, hava sıcacık olsun isterim. Güneşi görmediğim günler canım hiçbirşey yapmak istemez.

7) Heyecanlı, sabırsız, maymun iştahlı bir tipim. Çabuk sinirlenir, hemencecik yumuşarım.


Ne zormuş kendini anlatmak ayol! Reklam filmi gibi olmamıştır umarım.

Ben de
Eda'cım, Siu'cum ve Suzy'cim hakkında bilmediğimiz 7 şeyi merak ediyorum. Hadi kızlar, eller çalışsın ;D


22 Ocak 2010 Cuma

21 Ocak 2010

Yeni Kolye ve Kombinim



Bu kolyeyi dün 212 Alışveriş Merkezi'ndeki Koton'dan aldım. Üstüne atladım demek daha doğru olur sanırım ;p Fiyatı 10 TL.

Öyle pek özene bezene giyinmedim ama kombinimi de paylaşayım istedim. Yine soğuk havaya uygun rahat bir kurs kombini oldu.

Mont: İngiltere'den
Çanta: Bakırköy'de bir çantacıdan
Kazak: pazardan
Kapri: Miss Poem
Çizme: Nursace


21 Ocak 2010 Perşembe

Yakalar







Bunlar da onlarca çeşit yakalar. Çiz çiz öldüm valla!

Devamı da gelecek ;D


21 Ocak 2010 Perşembe

19 Ocak 2010

Şalımın Bir Yarısı


Bu yazımda bahsettiğim şallardan haki renkli olanını süsleme niyetim var demiştim ya.. İşte süsledim ama sadece bir yarısını! Yine aynı yazıda çok fazla şalım olduğundan da bahsetmiştim. Bu yüzden bunu baharda kullanabileceğim ince bir şala dönüştürmek istedim. Uzunlamasına ortadan ikiye kestim, kenarlarını çevirip diktim, uçlarına iki sıra ince dantel şerit geçtim. Hepsi bu kadar.

Diğer yarısı mı? O da daha sonra ;D




19 Ocak 2010 Salı

Kollar ve Manşetler






Çizimlerimi yayınlamaya devam ediyorum.

Daha çok şey var buraya ekleyeceğim. Fotoğraflarını çektikçe artık..



19 Ocak 2010 Salı

16 Ocak 2010

Küçük Piton Elbise





Cumartesi pazarından topladığım ve burada bahsettiğim kumaşlardan siyah, piton baskılı olanı elbise oldu bugün. Model Şubat 2009 Burda'dan. Aslında bir bluz kalıbı, ben uzatıp elbise yaptım. Dergiden çektiğim fotoğraftan da belli oluyordur, çok çok basit bir model. Kumaşım da zorlamadı sağolsun, hemencecik bitiverdi.

Kumaş baskısı nedeniyle deri gibi görünüyor, desenini de çok sevmiştim zaten. Alternatif bir küçük siyah elbise versiyonu oldu.

Kemer: Pieces
Ayakkabı: Polaris



16 Ocak 2010 Cumartesi

13 Ocak 2010

7 Kocalı Hürmüz


Geçen akşam evde izledik. Hacivat Karagöz benzeri bir film; canlı, renkli, kıpır kıpır. Ondan daha neşeli üstelik. Nurgül Yeşilçay'dan pek hazzetmem, beni yine şaşırtmadı zaten. Vasat bir oyunculuğu var herzamanki gibi. Gülse Birsel ise tek kelimeyle muhteşem. Tüm filmi tek başına sürüklüyor.

Neticede "keşke sinemada izleseydim" demedim. Ama yine de çok keyifliydi. Akşamım neşelensin derseniz mutlaka izleyin, gözünüz gönlünüz açılsın ;D



13 Ocak 2010 Çarşamba

Temel Kavramlar










Uzun süredir kurstaki çalışmalarımı paylaşmamıştım sizlerle. Aslında o kadar çok çizim birikti ki, fotoğraflarını çekerken bile yoruldum!

Bunlar genel bir tekrar amacıyla çizdiğimiz bazı temel dikiş kavramları. Çizimde bir zorluk yok, amaç kavramları öğrenmek.



13 Ocak 2010 Çarşamba

11 Ocak 2010

Kitap Mimi

Sevgili serap beni mimlemiş. İşte başlıyoruz:

1) Şu anda Okumakta Olduğunuz Kitap ve Kısaca Konusu



Olasılıksız'ı okumayan kaldı mı bilmiyorum. Kitap şans, tesadüf, rüya, deja vu kavramları çevresinde ilginç bir kurguyla ilerliyor. Henüz çok başındayım.


2) En Son Aldığınız Kitap


1984 aşkına. bu kitaptan da beklentilerim yüksek..


3) Şimdiye Kadar Aldığınız Kitaplar İçinde En Sevdiğiniz

1984 ile bu kitap arasında kararsız kaldım!

4) Bir Türlü Bitiremediğiniz, Bitirseniz de Sizi İlallah Ettiren Kitap
Lisedeyken okumuştum, nasıl bunalmışsam hala unutamamışım!!
5) Elinizdeki Kitap Bitince Okumayı Düşündüğünüz Kitap


İlk kez Ahmet Ümit okuyacağım, meraklıyım...
Ben bu mimi kime mi gönderiyorum? Keddy'cim ve Sezgi'cim mimlendiniz!



11 Ocak 2010 Pazartesi

10 Ocak 2010

Krem Rengi Kalem Etek



50'lere bayıldığımdan bahsetmiştim daha önce. Kalem etekler de benim için vazgeçilmez haliyle. Her ne kadar pileli-kloş etekler kadar rahat değillerse de ben bayılıyorum!

Dikiş makinamı ilk aldığımda diktiklerimden biri bu etek(nerdeyse 3 yıl olmuş!). Bugün dolabı karıştırırken bu eteği bloga eklemediğimi farkettim. Bir tane daha var unuttuğum, o da gelecek sonra.

Neyse dikişi oldukça basit bir model; iki parçadan oluşuyor, sadece arkada iki pensi var. Kemer yapmayı bilmediğim için kemersiz, kapaklı yırtmaç yapmayı bilmediğim için yandan yırtmaçlı dikilerek vaziyet kurtarılmıştır! Zaten fermuarını nasıl düzgün takabilmişim, bilemedim ;p

Bu arada papişlerimi de yakından çekmeden duramadım. Bunları 3 sene kadar önce Hotiç'ten almıştım. Rengine ve tokalarına bayılıyorum. Kesinlikle en sevdiklerimden ;)



10 Ocak 2010 Pazar

Yeni Şallar, Yeni Kemer ve İkea Askı



Salı günü sebze-meyve alışverişi için gittiğimiz Bakırköy pazarında bu güzelleri görünce dayanamadım. Sadece ayakkabı-çanta hastalığı yok bende maalesef. Bir de şal-kemer hastalığı var. Allah başka dert vermesin! Yüzlerce olsa bıkmam, gözüm hala her gördüğümde kalır! Zaten en alttaki fotoğraf durumu özetliyor.

Neyse fiyatlarını yazayım da vicdanım rahatlasın azıcık: haki ve siyah 5 Lira, maviş 3,5 Lira. Haki olanı süsleme niyetim var, bakalım..


Bu kemeri de indirim dalgasından kaptım. Siyah kalın kemerimin emekliliği gelmişti zaten!
Markası Pieces, 15 Lira.

İşte durumun özeti budur arkadaşlar! İkea'da kravat askısı olarak satılan askı önceleri az sayıda olan kemer ve şallarımla mutlu-mesut yaşıyordu. Ama bu günlerde bir yardımcıya ihtiyacı var sanki. En iyisi bir tane daha almak.

Pişman değilim, şimdi olsa yine yaparım!!!



10 Ocak 2010 Pazar

Ödüllendirildim


Sevgili arkadaşlarım stylebyDemlin ve Kapkara Camdan Kelebek beni Gün Işığı ödülüne layık görmüşler. Sıkıntılı bir günde içim açıldı kızlar, çok sağolun. Ben ödülü alıp yazıncaya kadar pek çok kişi birbirine göndermiş. O yüzden tekrar olmasın diye ben "Blogum ve sizler benim gün ışığımsınız" diyerek herkesee gönderiyorum bu ödülü...



10 Ocak 2010 Pazar

6 Ocak 2010

Eşime Yılbaşı Hediyesi






Yılbaşında arkadaşlarımızın evindeydik 6 kişilik bir ekip halinde. Keyifli ve sakin bir akşamdı. Akabinde doğumgünüm olduğu için arkadaşlar pasta da almışlar sağolsunlar. Benim doğumgünü kutlaması da aradan çıktı böylece. Yenildi, içildi ve tabu oynandı tabii. Biz kızlar takımı olarak erkekleri bir son dakika hamlesiyle yendik! Accık bozuldular ama neyse ;p


Günler önceden eşime yılbaşı hediyesi düşünmeye başladım ama hazır birşey olmayacaktı. Mutlaka benim de elim değsin istedim. Sağolsun kendisi bir gün laf arasında "güzel bi ajandaya ihtiyacım var" diyerek beni karar verme işinden kurtardı. Ben de hemen bir "Ece Muhtırası" aldım. Evdeki kumaşlardan biriyle ölçüsünü alıp, sıcak slikonla kapladım. Üzerine de kabartmalı kumaş kalemi ile adının-soyadının baş harflerini yazdım. Pek beğendi, beni de mutlu etti ;D



6 Ocak 2010 Çarşamba