28 Şubat 2010

Bir Kurs Bana Yetmedi


Geçenlerde çok yoğunum demiştim ya, işte başlıktan da anlaşılacağı üzere ikinci bir kursa başladım: Bilgisayarlı Stilistlik. Aslında ben elle çizmeyi seviyorum ama ilerde profesyonel anlamda bu işi yapmaya karar verirsem mutlaka bilgisayarla çizim bilmem gerekiyor.

Halen devam ettiğim kursa gidenler için açılan bir grup bu. Ben haftada iki gün akşamları gidiyorum. Corel Draw, Photoshop ve Gerber öğreneceğiz. Kendimi geliştirebilmem için dersler dışında evde de bol bol çalışmam gerekecek. Bu yoğunluk arasında blogumu ihmal etmemeye çalışacağım. Sizleri ve blogumu çok özlüyorum zaten..


Anlayacağınız ben yine duramadım, rahat battı!!


28 Şubat 2010 Pazar

25 Şubat 2010

İlk Kazağım Bitti



Aslında geçen hafta bitmişti ama malum havalar ısındı, giyip de fotoğraflayamadım bir türlü. Bugün sizin için giydim, canım eşim de fotoğraflarımı çekti.

Kazağın yapılışını anlatmak isterdim ama tamamen deneme-yanılma yöntemiyle oldu. İnternette ve örgü dergilerinde benim bedenimde model bulamadığım için herşeyini kendim uydurmak zorunda kaldım. Neyse ki hiç sökmem gerekmedi. Başlangıç için kalça çevremin ölçüsüne göre 70 ilmekle başladım. Kol ve yaka kesimi için evdeki hazır bir kazağımı kalıp olarak kullandım (sanırım klasik olarak 3-2-1-1 şeklinde kesiliyor). Kol uçları ve yakanın ilmek sayılarını da ördüğüm ön ve arka parçalardan kendime göre ölçerek buldum.

Sıcacık ve yumuşacık oldu kazağım. Ben çok sevdim!


25 Şubat 2010 Perşembe

22 Şubat 2010

Yeni Kumaşlar ve Projeler


Birkaç gündür yazamıyordum. Hem yoğunluk hem de internet sorunu birarada ;(

Bu kumaşları geçen hafta Cumartesi pazarından topladım. Sabah yağan sağanaktan sonra öğleden sonra güneş yüzünü gösterince attım pazara kendimi. Haliyle yağmur nedeniyle kumaşçıların çoğu gelmemişti. Yine de bulduklarım yetti bana.



Bu pembe-mor tüvid kumaş aşağıdaki chanel çakması ceket olacak, yandaki de astarı. Çok uzun süredir aradığım bu model Burda Şubat 2010'dan.


Bu çizgili triko da yine Şubat sayısından reglan kol bir bluz olacak.



Veeeeee.... Sırada kumaşların en dikkat çekici olanı! Bu kumaşı gözüm bir yerden ısırıyor derseniz aşağıdaki resme bakmanızı öneririm. Kumaşın çok benzeri ELF&E'nin bu kış sezonundaki etek modellerinden birinde kullanılmış. Ben de bu kumaşı görür görmez yüksek bel, lastikli bir etek canlanmıştı gözümde ;D



Bu arada bu yoğunluk da neyin nesi derseniz, yazacağım yakında. Haaaa, bir de, kazağı bitirdim, onu da fotoğrafını çekip koyacağım en kısa zamanda.

Şimdilik benden bu kadar. Sizlere de uğrayıp yorum yazamıyorum, affedin n'olur ;((


22 Şubat 2010 Pazartesi

17 Şubat 2010

Hayatımda İlk Defa Kazak Örüyorum!



Bu da oldu... Örgü örmekten çok sıkılan, bir atkıyı binbir zorlukla bitiren ben, nasıl olduysa heveslenip kazak örmeye başladım. Hem de öyle kalın şişle falan değil, ince iple ve 4 numara şişle. Bu da, daha güzel bir görüntü ve daha da çok emek demek haliyle. Yün Nako Astra Jeans. Kazak boğazlı olacak (becerebilirsem!).

Nerden çıktı bu örgü hevesi derseniz, işte suçlular ; Bahar, Bucanni ve BirSen ;p

Harikalar yaratıyorsunuz kızlar, seviyorum sizi!



17 Şubat 2010 Çarşamba

15 Şubat 2010

Omuz Süslemekten De Geri Kalmadım

ÖNCE




SONRA




Ben de geri kalmadım, omuz süslemesi yaptım nihayet. Bu kardeşimden hacıladığım çooook eski bir kazak. Yakasını, kollarını ve de uzun oluşunu çok seviyorum. Ama biraz yenilensin, süslensin istedim. Eminönü'nden aldığım metal zımbalarla süsledim omuzlarını. Daha önce de portföy çanta süslemiştim
bu zımbalarla.

Gümüş rengi kemerle de birleşince havası daha bir değişti sanki..




15 Şubat 2010 Pazartesi

14 Şubat 2010

Mutfak Takımımı Yeniledim



Üniversitedeyken ahşap boyamaya merak sarmıştım kısa bir süre için. O dönemde boyadığım bir takım bu, tepsi, ekmeklik ve peçetelik. Senelerdir de severek kullanıyorum. Ama zamanla hem desenleri yıprandı, hem de ben renginden sıkılmaya başladım. Yenilemeye karar verdim.
Veeeee, işte başlıyoruz;

Malzemeler:
1) Plastik boya (bildiğimiz duvar boyası!)-Renk: Kum Beji
2) Farklı boylarda fırçalar
3) Zımpara kağıdı
4) Ahşap boyama için kullanılan bir sünger
5) Su bazlı vernik
6) Bıçak


Bu arada neden plastik boya kullandığıma gelince... Ahşap boyası almaya gidememiştim kardan dolayı, evin ordaki nalbura gittim malzeme almak için. Adam plastik boya da olur dedi, benim de işime geldi ;p

Önce su ile ıslatarak ve bıçakla kazıyarak üzerine transfer ettiğim deseni kazıdım. İyice ıslanınca kolayca çıkıyor.


En zor ve uzun süren aşama bu, zımparalama. Üstüne boyayacağım rengin sağlam olması için iyice zımparaladım. Aslında boyayı tamamen çıkarmaya niyetlenmiştim başta. Ama çok zorlanınca, sadece verniği kazımakla yetindim.

Sonra da hafifçe sulandırdığım boya ile boyamaya başladım. Alttaki renk kapansın diye iki kat boyadım. Önce ilk katın kurumasını beklemek lazım tabii.

İşte sonuç... Henüz süslenmediler ve verniklenmediler. Ama şimdiden çok sevdim yeni takımımı ben. Rengi içimi açtı ;) Süslemek için hem desene karar vermem hem de gidip malzeme almam lazım bir ara. Bitince hemen koyarım fotoları merak etmeyin.


14 Şubat 2010 Pazar

12 Şubat 2010

Minnoşuma Yazlık Elbise



Geçen gün diktim bu elbiseyi. Model Mart 2008 Burda'sından. Oldukça kolay bir model. Yalnızca askılarını değiştirdim biraz. Askılar normalde düşük kol gibi geniş ve önden düğmeyle kapanıyor. Ben daha dar yaptım, çıtçıtla kapattım, üzerine de birer çiçek kondurdum. Biter bitmez de canım karpuz istedi nedense ;p

Bir de bugün minnoşumla ilk kez doğru-dürüst konuştuk telefonda. Her zaman çok sıkılır, konuşmak istemez ve telefonu kurcalamayı tercih eder cadı. Ama bu kez konuştu da konuştu. Hastalanmış bitanem, tahlil falan yapılmış. "Teyde acıdı! İnne yaptılar! Çok acıdı!"
dedi, içim gitti ;( Neyse ki şimdi iyiymiş.

Çabucak yaz gelse de minnoşuma bu elbisesini giydirip parka götürsem ;D


12 Şubat 2010 Cuma

10 Şubat 2010

Kardeşime Hediye: İncili Kolye



Bu aralar kendimden çok kardeşime, yeğenime çalışıyorum;p Zaten dikiş dikesim yok, başka şeylerle uğraşıyorum. Yazarım onları da fırsat buldukça.

Bu tarz kolyelerden heryerde var uzun süredir. Yapımı çok kolay. Saten kurdeleyi misina ile teğeller gibi dikerken aralara inci boncuklar geçirdim. Sonra da büzdürdüm kurdeleyi. Uçlardan bağlayıp fiyonk yaparak takılıyor. Kurdeleyi öne veya yana getiince de çok güzel duruyor.

Bir dahaki sefere şifon kurdele ve farklı renkte boncuklar ile deneyeceğim.


10 Şubat 2010 Çarşamba

9 Şubat 2010

Vahşet Tanrısı


Yazan: Yasmina Reza
Çeviren: Zeynep Avcı
Yöneten: Celal Kadri Kınoğlu
Dekor-Kostüm: Serpil Tezcan
Işık: Ayhan Güldağları
Reji Asistanı: Başak Özyönüm

Oyuncular:
Ülkü Duru
Zafer Algöz
Zerrin Tekindor
İşdar Gökseven

Çocukları kavga etmiş olan iki aile "medeni bir uzlaşmaya varmak" istemektedir. "Kibarca" konuşmaya başlarlar aralarında. Ama sonunda kıyamet kopar. Çünkü hayatları farklı mutsuzluk biçimlerinden oluşan bu dostlarımız şu gerçeği bilmiyorlardır: İnsan aşkı ve evliliği hayalleriyle -yeneneğiyle- yaratır ve karakteriyle mahveder. Karakter kaderdir! Ve çocuklar evden çıkıp "hayata karışırlar".

Cuma akşamını tiyatroya giderek değerlendirdik. Oyun Devlet Tiyatroları'nın. Cevahir AVM'de iki salonları var. Giderken biraz trafik eziyeti çeksek de yemeği orada yiyip biraz dolaştıktan sonra oyunu izlemek keyifli oldu.

Oyuna gelince, başlarda biraz yavaş ilerlemesine rağmen oyunculuklar çok iyi olduğu için keyif verdi. Bir de benim özel olarak hoşuma gitmeyen bir durum vardı; oyun çeviri olunca tuhaf bir durum oluyor, konuşmalar, espriler tamamen Türk işi, ama isimler Fransızca... Zaten üniversitede tiyatro grubundayken de uyarlama oynadığımız zaman rejide buna çok dikkat ederdik ekipçe. O günlerden kalan özel bir rahatsızlık durumu yani.

Bu arada bilet fiyatları çok uygun (10 TL) ve MyBilet sayesinde oturduğunuz yerden biletinizi alabiliyorsunuz.


Haftasonu alışveriş+yemek+tiyatro için Cevahir ideal bir yermiş, tavsiye edilir..



9 Şubat 2010 Salı

8 Şubat 2010

Pantolonlar







Yine çalışmalarımdan bir bölüm. Tek başına ve siluetlerle birlikte pantolon çizimleri.


8 Şubat 2010 Pazartesi

7 Şubat 2010

Boyunluk ve Bere Doğurdu!



Geçen hafta diktiğim boyunluk ve bere doğurdu! Evet evet yanlış duymadınız, ikisinin de birer yavrusu oldu. Nasıl mı oldu? Artan kumaştan minnoşuma (yeğenim) da bir bere ve boyunluk diktim. Bazı değişiklikler yaptım tabii. Öncelikle ölçü biraz küçüldü haliyle. Boyunluğun arkasını çıtçıtla değil 3 parça kısa bebe lastiği ile birleştirdim, annesi daha rahat giydirebilsin diye. Bir de süslemeden olmazdı, bordo kumaştan yoyo çiçekler yapıp ortalarına da birer incili düğme konduruverdim.

Şimdilik bu fotolarla idare edin, ilk fırsatta minnoşun üzerinde fotoğraflarını da ekleyeceğim.

Herkese iyi pazarlar....



7 Şubat 2010 Pazar

3 Şubat 2010

Eda'dan Hediye Vaaaar!


Canım arkadaşım Eda (nam-ı diğer Stil Direktörü) bu şirinlik abidesi Mp3 çaları bizlerden birine hediye edecek. 9 Şubat'a kadar zamanımız var.

Hadi bakalım
buradan


3 Şubat 2010 Çarşamba

Yine Piton, Yine Aynı Model!







Küçük Piton Elbise yazımdaki elbiseyi diktiğimde bu modelden daha çooook ekmek yiyeceğimin farkındaydım. O kadar rahat bir model ki, dayanamadım bir elbise daha diktim. Hem de yine piton desenli! Tek fark kolların 3/4 olması. Kumaş ince esnek, hafif parlak bir kadife. Yine bir pazar seferinden 1 TL'ye alınmıştı, buradan hatırlarsınız.

Dikip giymişken bir de kombinleyeyim dedim yeni papilerimle. Bu ayakkabıyı Deichmann'da sezon başından beri görüp niyetleniyordum. Malum kalitesi nedeniyle vazgeçtim hep. Ama kurstan bir arkadaşım daha önce iki çizme aldığını ve çok memnun kaldığını söyledi. Ben de "ayakkabı almayacağım bir süre" sözümü yine çiğneyip kaptım bu güzelleri.

Ceket: Park Bravo (kaç yıllık??)
Saç Bandı: Kendim Yaptım
Ayakkabı: Deichmann
Çorap: Penti


3 Şubat 2010 Çarşamba

1 Şubat 2010

Şalımın Diğer Yarısı



Şalımın Bir Yarısı yazımda süslediğim şalın diğer yarısını da kızkardeşim için süsledim. Bronz rengi tırnaklı zımbalardan taktım bir sıra halinde. Kardeşime sürpriz olduğu için önce blogda görsün istemedim ve yazı bu kadar gecikti.

Böylece pazardan 5 liraya alınan şalı biz iki kardeş kardeş payı yapmış olduk!


1 Şubat 2010 Pazartesi

Etekler





Birikmiş çalışmaları yayınlamaya devam. Bunlar da tek başına ve siluet üzerinde etek çalışmaları.

Bu arada çalışmalarımın fotoğrafları çok iyi değil farkındayım. Bunun nedeni kalın dokulu resim kağıdının muhtemelen ışığı emiyor olması. Bir de kurşunkalemle çalışınca.. Bunlar alabildiğim en iyi fotoğraflar.


1 Şubat 2010 Pazartesi