29 Temmuz 2012

Yine Teyze-Yeğen Bir Örnek


Geçenlerde kendime diktiğim elbisenin kumaşından yeğenime de bir elbise çıktı. Zaten ufacık bir kumaş parçasını bile zor atabildiğim için çocuk-bebek giysileri dikmek kurtarıcı oluyor benim için. 


Hele de böyle zahmetsiz bir model olursa. Fotoğraftan da anlaşıldığı üzere kol ağzı ve yakayı sadece döndürüp diktim. Penye dikmeye bayılıyorum!


Etek ucuna da dikdörtgen bir parçayı büzdürüp ekledim. Yeğenimin boyuna uygun düz bir çocuk elbisesi kalıbını kullandım.


İşte fıstığımın üzerindeki hali. Bu kez kardeşim hemen çekip göndermiş fotoğrafını sağolsun. 

Yerim seni minnoşum, teyzesinin gulu!!! 

20 Temmuz 2012

Gökkuşağı


Pazarda görür görmez vurulduğum bu rengarenk koton kumaş da diğerleri gibi ne yapacağıma karar vermeden aldığım bir parçaydı. Geçen gün elime alıp bluz dikmeyi düşünürken daha iyi bir fikir düştü aklıma...


Bu aralar Pinterest'te sıkça dolaşan basit bir elbise modeli bu. Sadece hafif bir kol oyuntusu kesip, aşağıya doğru genişleyen bir parça biçtim. Yakaya önden ve arkadan tünel yaptım.


Sarı koton biyeyi iki kat yapıp diktim ve bu şekilde elde ettiğim kuşağı yakalardan geçirip fiyonkla bağladım. Hepsi bu kadar..


Peki kim için bu elbise? Tabii ki canım yeğenim, minnoşum, prensesim, Asya'm için. İki gün önce onun için hazırladığım pakette yola çıktı ve dün eline ulaştı. Telefonda "Teyzeciğim, bu elbiseler çok güzel, teşekkür ederim!" diyen heyecanlı sesini duymak dünyalara bedeldi benim için. Çok özledim fıstığımı!!!

Minnoşa diktiğim diğer parçalar için beklemede kalın!

16 Temmuz 2012

Hergün Tatilde Olmak


Oldum olası özenmişimdir içinden denize girilebilen şehirlere ve bu şehirlerde yaşayan insanlara. Şimdi ne kadar şanslıyım ki, ben de böyle bir yerde yaşıyorum. canımız ne zaman isterse, hafta içi-hafta sonu, mayomuzu, terliklerimizi giyip, oğlumun kovalarını yüklenip atıyoruz kendimizi sahile. Çünkü evimizin önü dahil heryer plaj burada. Hele birkaç kilometre yol yapınca daha da temiz plajlar bekliyor bizi. 

Hergün sokakta oynayabildiği, denize girebildiği, sahilde özgürce koşabildiği için de çok mutlu oğlum. Aylar sonra özellikle onun için alınmış bu taşınma kararımızın ne kadar yerinde olduğunu anlıyoruz. Tabii sadece oğlum değil, biz de çok daha rahat ve huzurluyuz burada. Yaşadığı yerde mutlu olmayan herkes bizim gibi hayallerine kavuşur umarım.  

10 Temmuz 2012

Şeffaf Cepli Organizer


Uzun zamandır böyle şeffaf bir organizer arıyordum malzemelerim için. Bulamayınca kendim dikmeye karar verdim. Mavi kanvas kumaşın üzerine evdeki eski bir şeffaf masa örtüsünü şeritler halinde diktim. Plastik masa örtüsü de dikerken takılıyor, büzüşüyor suni deri gibi. O yüzden dikerken yağ sürmek lazım. Ben pamuklu çubuk ile az miktarda sıvı yağ sürerek diktim. Böylece kumaş da yağ lekesi olmadı.


Bölmelerin büyüklüğünü istediğim gibi ayarlayarak ara dikişleri de kapattım. Ben ufak-tefek dikiş malzemelerimi yerleştireceğim için bölmeleri ufak tuttum.


Bölmelerin dikişi tamamlandıktan sonra iki kat kumaşı kenarlardan biye ile birleştirdim. Elbise askısına uygun şekilde kestiğim üst kısmında da ufak bir açıklık bıraktım. 


Alt kısmını askıyı içine yerleştirdikten sonra birleştirdim. Böylece dikişi tamamlanmış oldu.


Sonra da sıra geldi en keyifli kısma; malzemeleri kutulardan çıkarıp güzelce yerleştirdim. 


Yerleştirdikçe, onları düzenli bir şekilde gördükçe daha da mutlu oldum! her aradığım elimin altında şimdi. Özellikle makara, masura ve kurdeleler beni çileden çıkarıyordu karıştıkça. 


Sürekli bunlardan dikesim var şimdi. Takılar, düğmeler, boncuklar... Tüm ıvır-zıvırlara olur. Hem bize organizer mı dayanır?!!

NOT: Bu organizerin yapımını buradan öğrendim. Fotoğraflarla, çok detaylı bir anlatım yapılmış. Zaten baştan sona harika bir site, hergün mutlaka baktıklarımdan.

8 Temmuz 2012

Ateşölçer Kutusundan


Geçenlerde aldığım kızılötesi ateşölçerin kutusu çok hoşuma gittiği için atmamıştım. Mıknatısla kapandığı için kullanışlı bir kutuydu. Beyaz sprey boya ile boyadım. Daha önceki sprey boya denemelerim pek başarılı olmamıştı ve artık vazgeçmiştim açıkçası. Kullandığım boyadanmış meğer. Ben Multi-Color diye bir marka alıyordum yapı marketlerden. Bir blogda okuduktan sonra (hangisi olduğunu unuttum, özür) Polisan aldım bu kez. Ve gerçekten sonuç çok farklı oldu. Alttaki renkleri kolayca kapattı. Sonrasında da peçete transferiyle süsledim üzerini.


Banyoda çamaşır makinasının üzerinde yerini aldı hemen.


Ne için mi?



                         Tokalarıma ev sahipliği yapmak için tabii ki...

Daha önceki peçete transferi çalışmalarım için buraya buyurun. Peçete transferinin nasıl yapıldığını da burada anlatmıştım.

2 Temmuz 2012

Çamaşır Makinasında Pantolon Boyadım


Eşim bu iki pantolonunu renkleri solduğu için atmayı düşünüyordu. Ben de "ver bana, boyarım ben onları" dedim. Ve ilk çamaşır makinasında boyama denememi yapmış oldum. Toz kumaş boyası kullandım. Üzerindeki talimata göre de boyadım. 1 kaşık tuz, 1 kaşık sirke, 3 paket lacivert boya ve 3 şişe fiske kullandım, 90 derecede yıkadım. Etrafa çok dökülen, bulaşan bir boya gerçekten. Sonrasında da deterjan gözünü temizlemek gerekiyor. İşlem bittikten sonra boş şekilde çamaşır suyu ile çalıştırdım bir kez. Sonrasında çamaşırlarda lekelenme falan yapmadı.


Aslında pantolonların tonları farklıydı ama ben aynı rengi kullandım. Sonuçta da ikisi de kendi zemin renginin 1-2 ton koyusu gibi renklere dönüştüler. Bu fotoğrafı akşamüstü çektiğim için kalitesi pek iyi değil ama gerçek renklerine en yakın kare bu oldu. Gerçekte çok daha canlı görünüyor renkleri.

Eşim de mest olmuş durumda "pantolonlarım yeni gibi oldu" diye. Hasılı, sevdim ben bu makinada boyama işini. Buradan daha çok proje çıkar bana ;)