31 Ekim 2013

Yarım Daire Etek Yapımı 1 - Kumaşı Biçme Ve Ölçüler

Genellikle kalem etek ve elbiseler tercih ettiğim için kloş etek ve elbiseler daha az kullandığım ve diktiğim modeller. Her ne kadar dikişi kolay bir model olsa da, benim gibi sık dikmeyenler ya da dikişi yeni öğrenenler için arşivde dursun istedim. 29 Ekim etkinliğimiz için diktiğim eteği adım adım fotoğrafladım. 4 bölüm halinde, tüm detaylarıyla anlatmaya çalışacağım.

Kloş etekler genişliğine göre tam daire, yarım daire, çeyrek daire gibi isimlerle adlandırılıyorlar biliyorsunuz. Ve her biri için ölçülerin ayrı ayrı hesaplanması gerekiyor. Yani elinizde bir kalıp olmadan da istediğiniz genişlikte bir kloş eteği kolayca dikebilirsiniz. 

Nasıl mı? İşte başlıyoruz...


29 Ekim 2013

Bir Ağaç Dalı İçin...

Bir ağacın dalını kesmemek için koca köşkün yerini değiştiren bir adam, ağacın yaşam hakkını insanınkine denk görendir. ODTÜ için için yanarken, aklıma bu köşk geliveriyor hemen. Bir kez daha anlıyorum, anti-emperyalist bir savaşla halkını özgürleştirmeyi, imparator olmaya tercih eden bu yüce insanın kıymetini. Evet ben çocukken de çok coşkulu geçerdi milli bayramlarım, ama neden o kadar coşkulu kutladığımı yeni yeni anlıyorum. Gözlerim dolu dolu, içime sığmayan bir minnetle...

Cumhuriyetimizin 90. yılı kutlu olsun...

28 Ekim 2013

Bayram Çocukları Gibi


Bu 29 Ekim'de bayram çocukları gibi hissediyorum. Ama benim çocukluğumdaki bayramların çocukları. Bir tek yatağımın başucuna koyup uyuduğum kırmızı puantiyeli pabuçlarım eksik...

23 Ekim 2013

29 Ekim'de Kırmızı-Beyaz Giyiyoruz - Bir Önizleme


Öncü fikirleriyle hep bir adım önümüzde giden ve takip etmekten büyük keyif aldığım sevgili blogger arkadaşım İrem, yine harika bir etkinlik başlattı biliyorsunuz. (Haberdar olmayanlar için etkinlik detayları burada). Ben de bu kez tembelliği bir kenara bırakıp katılmaya karar verdim. Bayram tatili sonrası da başladım harıl harıl dikmeye. Bu arada tatilde uyku düzeni yeniden bozulan oğlum akşamları geç yattığı, ve ben de ancak o uyuduktan sonra dikiş odasına girebildiğim için işyerinde zombi gibi dolanıyorum bu ara. Ama azimliyim, yetiştireceğim!

Etkinlik için kullandığım kumaşlardan biri Baykumaş'tan gelen bu harika güpür baskılı likralı kumaş. Bakalım nasıl bir parçaya dönüşecek?

15 Ekim 2013

Her Gün Bayram...

Zamanla anlıyor insan: 3-4 güne sıkışmış bir tatilden öte bir şey bayram...
Hayata rasgele serpiştirilmiş ilahi ikramlar, kıymet bilen kullara her daim bayram yaşatır.
***
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan... 
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "Çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır.
***
Bir kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek, bir okulu bitirmek, kâbuslu bir rüyayı, kodeste ağır cezayı bitirmek bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle...
Vuslat da bayramdır öte yandan...
Endişe içinde beklediğinden mektup almak, telefonda ansızın sesini duymak, deli gibi burnunda tütenin boynuna sarılmak bayramdır.
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır.
"Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır.
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
***
Yeni bir sözcük öğrenmek, bir tünelin sonuna gelmek, müzmin bir işin kapısını çarpıp uzun bir yola çıkıvermek bayramdır.
Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde haksızlığın üstüne yalın kılıç yürüyebilmek bayramdır.
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır. 
Sonrasında gelen ilk diş bayramdır, ilk söz bayram, ilk adım, ilk yazı, ilk karne bayram...
Güne gülümseyerek başlamak bayramdır. 
"İyi ki yanımdasın" bayram, "Her şeyi sana borçluyum" bayram, "Hiç pişman değilim" bayram...
***
Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır.
Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır. 
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram...
***
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler. 
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır. 
Her gününüz bayram olsun!

Can Dündar