16 Ağustos 2016

Plaj Çantası İle Bloga Dönüş

Bu kadar ara verdikten sonra yazması zordur, uzun zamandır buralarda olanlar bilirler. Uzun zamandır görmediğin biriyle konuşmaya nereden başlayacağını bilememek gibi. Neyse ki yabancı değiliz artık, dile kolay tam 7 yıl olmuş ben blogu açalı. 

Tabii buralarda olmadığım bu iki ayda ne acılar yaşandı yine memlekette; konuşmaktan, düşünmekten, çaresizlikten yoruldum...

Hadi biz kaldığımız yerden devam edelim yine...

Yukarıda arz-ı endam etmekte olan plaj çantasını bizim kızlarla (Türkan ve Serra) sahilde kahvaltı+deniz programı yapacağımız günün önceki gecesi diktim, tam da 15 Temmuz gecesi!! Bir yandan oğlumu oyalamaya çalışıyor, ha babam dikiyordum. Eşim yurtdışında, ben telefon ve televizyondan bihaberdim. İnanmayacaksınız ama neler olduğundan saat 24:00 civarı haberim oldu!


Neyse efendim, konumuza dönelim; çantayı güç bela bitirdim. İçine astar ve fermuar ekleme işini de sonraya bıraktım. Ön kısmına diktiğim geniş parçayı iki dikişle bölerek üç cep elde ettim. Güneş kremleri ve ıslak mendil için şart oluyor böyle cepler. Ağzını da tek bir çıtçıtla kapattım, ki çoğunlukla açık kullanıldı.


Son bir aydır sürekli kullandım ve çok sevdim çantamı. Tam istediğim büyüklükte ve çok kullanışlı olmuştu. Size göstermeden önce bir yıkayayım dedim, rengi de solmasa tam süper olacaktı ;S

Bu da böyle bir "darbe gecesi çanta dikme hikayesi" olarak hayatımıza ve blog arşivine kaydoldu.

Ertesi gün ne mi oldu? Herşeye rağmen buluştuk valla! Çünkü o gün evde yalnız kalırsam çıldırabilirdim! Canlarım, güzel arkadaşlarım Türkan ve Serra olmasa o gün hayat yeniden başlayamazdı. Sizi seviyorum biliyorsunuz değil mi?

Güzel geçsin gününüz...

6 yorum: