Evde Fast-Food

Bu akşam canımız yemek istemedi, birşeyler atıştırmak istedik. Daha önce söylemiş miydim bilmiyorum, dışarda yemekten nefret ederim ben. Mecbur kalmadıkça da yemem. Böylece evde pratik birşeyler yapmak icap etti. Ben de kaç gündür canım çekiyordu, mercimek köftesi yaptım. Tarifi pek çok yerde var. Ayıptır söylemesi pek de güzel yapmışım, kocam söyledi valla ;D

30 Aralık 2009 Çarşamba

Birkaç Günlük Ara

kaynak

Eşimin bazı işleri için birkaç günlüğüne onun memleketine gidiyoruz bugün. Yılbaşına kadar buralarda olmayacağım. Yorumlarınıza dönemeyebilirim, şimdiden özür ;p

Kendinize iyi bakın...


25 Aralık 2009 Cuma

Nihayet Siluetler

Geçen hafta nihayet siluet çizimlerine başladık. O kadar çok çizdik ki, ancak birkaçını buraya koyabiliyorum. Hatta bu hafta siluet çizimlerine ara verip; kemer, kol, manşet, pili, pens, vb. çizmeye başladık. O kadar mes'udum ki, kağıtlarım ve kalemlerimle yapışık yaşamak istiyorum!

25 Aralık 2009 Cuma

Bir Rüya: AVATAR

Evet ben de dün akşam izledim. Söyleyebileceğim tek şey var: BÜYÜLENDİM! 3 boyutlu izlemediğimiz için de hayıflandık tabii. Bir kez de 3 boyutlu izlemeyi düşünüyoruz.

Hayalgücü, yetenek, insan aklının sınırları kavramlarını sorgulattı bu film bana. Gerçekten bazı insanlar ileri düzeyde yetenekli ve farklı düşünüyorlar. Hem zihinleri hem de duyuları farklı bizden. James Cameron'un beyin kıvrımları ile benimkilerin aynı olduğuna nasıl inanayım ben şimdi?!!

25 Aralık 2009 Cuma

Body Shop Yosun Özlü Nemlendirici

Bu kremi 4-5 yıl önce de kullanıyordum ve memnundum aslında. Ama yine kurtlandım ve Dermalogica Active Moist ile değiştirdim. Bu aralar farklı kremler denedim. Hiçbirinden memnun kalmayınca Dermalogica'ya o kadar para vermek istemediğim için Body Shop'a dönüş yaptım. Çok da iyi etmişim, çok memnunum yine.

Aslında kremi alalı bir hafta kadar oluyor. Ama kullanıp da yorumlarımı yazmak istedim. Karma ciltler için çok başarılı bir krem. Yapısı çok hafif. Yanakları kurutmuyor ve gün boyu alın-burun-çene yağlanma sorununuz olmuyor. Şu anda fiyatı 29 TL. Ben almadan birkaç gün öncesine kadar bu grupta 2 al 1 öde kampanyası varmış, kaçırmışım ;(( Web sayfalarına kampanyaların çoğunu koymuyorlar ki!

Hasılı; dün beni arayıp nemlendirici tavsiyesi isteyen yakın bir arkadaşıma önerdim, size de şiddetle tavsiyemdir ;D





22 Aralık 2009 Salı

Prova Bir Ki!

Dün pazardan aldığım kürkle manto dikeceğim demiştim ya, dün hemen biçtim kumaşı. Bugün de dikmeye başladım. Sağolsun Pakize'cim de üşenmedi giydi sizin için ;p

Şimdilik sadece teğelledim. Çünkü model 38 bedenden başlıyor ve ne kadar daraltacağıma karar vermek için üzerimde teğelli halini görmem gerekiyordu. Çok bol gelmedi neyse ki. Sadece yanlardan biraz daralacak ve modelde aşağıya doğru genişleyen ve kısa olan kollar dar ve uzun olacak. Çok çalışıp bu hafta içi bitirmek istiyorum.

Model Burda Eylül 2007 sayısından. Aslında modelin orjinalinde aklım kalmadı değil. Neyse belki gelecek kış bi tane de leopar yaparım ;D

20 Aralık 2009 Pazar

Yeni Kolye ve Bileklik

Yine evdeki malzemelerden ve memleketten aldığım boncuklardan yapılma ciciler. Bilekliğin büyük metal parçaları evde bulduğum bir anahtarlıktan.

Eşim "Hep aynı tarzda yapıyorsun" dese de, ben bir süre böyle takılacağım sanırım. Çünkü çok sevdim bu metal çılgınlığı işini ;D

19 Aralık 2009 Cumartesi

Cumartesi Pazarından Topladıklarım

Bugün yağmur-soğuk demedim attım pazara kendimi. İşte ganimetler:



Bu krem rengi kürkü manto dikmek için aldım. Metresi 8 TL. Arkası fitilli kadife şeklinde dokunmuş. Bu da benim çok işime geldi, astarsız dikebilirim. Şimdi hemen Burda'ları çıkarıp model seçeceğim.

Bu piton desenli kumaş 1 metreden fazla ve 1 TL! Yeterse elbise dikmeyi düşünüyorum. Birkaç tane daha parçası 1 TL'ye düz kumaşlar aldım. Daha çok astarlık kumaşlar.

Bu hırka da 10 TL olduğu ve bu hafta kursta çok üşüdüğüm için alındı. Zaten kürk manto dikme fikri de bu haftanın soğuk havasından kaynaklanıyor.

Şimdi müsadenizle dikiş makinamın başına geçmem lazım ;D

19 Aralık 2009 Cumartesi

Yüzlerce Yüzler...

O kadar yoruldum ki bunları çizerken! Geçen hafta da memlekette olup derslere gidemediğim için eksiklerimi de tamamlamam gerekti. Pufff!

Bazıları erkek gibi olmuş farkındayım ;D Sanırım çeneyi yanlış çiziyorum, bilmiyorum.

Neyse ki bu hafta siluet çizimine başladık. Artık daha çok keyif almaya başladım çizimlerden. Onları da koyarım bi ara.

19 Aralık 2009 Cumartesi

Yeni Saç Rengi ve Rahat Bir Kombin

Bugün kursa gittiğim için yine epey rahat bişeyler giydim. Gerçi öğleden sonra bozan hava için ceketim biraz ince kaldı ama yine de çok rahat ettim.

Deri ceket: Guess

Şal: Sultanahmet'te sokaktan

Etek: Eski jean'den yapmıştım

Çanta: Bakırköy'de bir pasajdan
Body: Koton
Hırka: The Company
Kolye: Ben yaptım!
Çorap: pazardan (süper sıcak tutuyo!)
Çizme: Londra'da sokaktan

Gelelim saç mevzuuna; daha önce saçlarımdan burada bahsetmiştim. Hatta rengini soranlar olmuştu (Palette Altın Pırıltılı Çikolatalar serisinden 7-65 Toffee). O çok sevdiğim renk açıldıkça daha da güzel oldu. Ama ben yine maymun iştahlılık ettim ve boyamı değiştirdim. L'oreal 6.30 Badem Kahvesi rengine boyadım. Güya daha açık olsun diye. Kutunun üzerinde bal köpüğü gibi neredeyse sarı gibi görünen renk boyayınca siyaha yakın bir kahve oldu!!! Çok canım sıkıldı. Ama neyse ki alttaki renk açık olunca kısa zamanda aktı. Son hali budur. Biraz dinlensin çikolata tonlarından devam ;D

17 Aralık 2009 Perşembe

Burunlar ve Kulaklar

Başlıklar giderek komikleşmeye başladı farkındayım. Ama o kadar çok burun ve kulak çizdim ki, içim fena oldu valla. Nihayet yüz çizmeye başladık geçen hafta. Bitince koyarım onları da.

Tüm vücüt silüeti ve kıyafet tasarımlarına geçmek için sabırsızlanıyorum.

Çok çalışmam lazım çooooook!

14 Aralık 2009 Pazartesi

Çok Neşeli Olmayan Bir Hayat

kaynak

Geçen akşam Beyaz programında öyle bir övdü ki, biz de dün eşimle izledik. Öncelikle fazla birşey beklemeyin derim. Sonu durumu biraz kurtarsa da ortalamanın üzerine çıkabilen bir film değil maalesef.

Bir de söylemeden edemeyeceğim; her hafta komedi tarzında skeçlerde izlediğimiz oyuncuları dram tarzında (çok da dram sayılmaz ama en yakın tanımı bu) bir filmde izlemek hikayenin inandırıcılığını epey azaltmıştı bence.

Oyunculuklara gelince; Büşra her zamanki gibi müthiş, Yılmaz Erdoğan farklı, Ersin öğğğğrrrrk!!

Ben de sinema eleştirmeni oldum başınıza! Beh beh beh!




13 Aralık 2009 Pazar

John Frieda Gibisi Yok

Türkiye'de satılmaya başladığından beri John Frieda ürünleri ile ilgili pek çok olumlu yorum okudum, duydum. Ancak geçen kış İngiltere'deyken denedim ilk defa. Orada fiyatı 4 Pound, yani 10 TL civarı. Burada 22 TL! Dünyanın en pahalı ülkesinde bile herşey burdakinin yarı fiyatına. Aklıma geldikçe sinir oluyorum!!

Neyse konuyu dağıtmayalım. Oradayken 4 ay boyunca kullandım ve ilk haftadan itibaren saçlarımı tanıyamadım. Gerçekten nemlendiriyor, yumuşacık yapıyor (saç kremi kullanmanıza gerek yok!), ışıl ışıl yapıyor ve saçın kalitesini artırıyor.

Geçen gün evdeki şampuanların bitmekte olduğunu görünce hemen gidip aldım. L'oreal'in maskesi ile birlikte saçlarımı biraz şımartacağım bu ara...

Hasılı, şiddetle tavsiye edilir ;D

11 Aralık 2009 Cuma

Zincirle Bozdum Kafayı!

Malum zincir, zımba vs metal detaylar fena halde moda bu aralar. Ben de zincirden devam ediyorum. Biraz kolaya mı kaçıyorum ne? Çünkü bu kolyeyi yapmak sanırım 3 dk falan sürdü!

Zinciri daha önceden birkaç metre alıp depolamıştım. Arkasındaki aparat, rengi kaçmış eski Topshop bilekliğimden çıkma.

Bu arada bu birleştirme şeklini daha önce birsürü yerde görmüştüm. Benim icadım değil yani ;p

11 Aralık 2009 Cuma

Pintiliğimin Resmidir!

Ay iyice pinti mi oldum ben ne? Ama n'apıyım, görünce dayanamadım işte. 3 tanesi 1 TL!!!

Üçüncü mü? Onu da kardeşim beğendi aldı.

Nasıllar ama?

9 Aralık 2009 Çarşamba

Strawberry Kendini Aştı

Pek çok kozmetik sitesinde şiddetle tavsiye edilen L'oreal Professional Serie Expert Absolut Repair saç maskesinden aldım geçen hafta. Bugün elime ulaştı. Tam 7 günde! Üstelik PTT dağıtımı dahil!

Denedikten sonra yorumlarımı yazarım.

Herkese sevgiler ;D

9 Aralık 2009 Çarşamba

Tatilde Edinilen Yeni Uğraş

Takı yapımına çok fazla ilgim yoktur. Ancak "bana şöle bişey lazım" dediğim zamanlarda eski takılarımı bozup bişeyler yaparım. Malum şu anda tatildeyim.Ve maalesef dikiş makinam ve kumaşlarım gelemediler benimle ;( Hal böyle olunca ben de buradaki bir malzemeciden boncuklar, zincirler,... vs aldım. Başladım bişeyler yapmaya.

Hepsi acemi işidir, bilgisayarınızın ekran ayarlarıyla oynamayınız!




Bu bilekliğin bakır rengini de yapıcam. Bi de biraz daha kalabalık olsun istiyorum.

Bu kendinden pırıltılı siyah bir zincir. Sadece klips taktım, hem bileklik hem de farklı boylarda kolye olarak kullanıcam. Çok sevdim, birkaç metre daha almayı düşünüyorum.

Duyan Gelmiş Kolyesi'nin beyaz versiyonu gibi olmuş bu da ;D Yapımı yine çok basit.

Küpeler sadece beğendiğim uçlara küpe aparatı takılarak yapıldı. 1 numara favorim!

Daha bir sürü malzemem var. Eve gidince evdeki malzemelerimle de karıştırmayı düşünüyorum.

4 Aralık 2009 Cuma

Gözler ve Dudaklar

Şarkı sözü gibim oldu ;D

Geçen haftanın çalışmaları bunlar. Gözler bel bel bakıyor farkındayım ama çok sıkıldım aceleyle çizdim n'apiim! "Hani bu haftanınkiler?" diye soranlara bayram tatilini uzattığımı ve halen memlekette keyif yapmakta olduğumu gururla söyliiim... Yani sadece blogumu değil kursu da salladım bu aralar. Minnoş yeğenime doymaya çalışıyorum.

Ama boş duruyorum sanmayın, burda da yapıyorum ufak-tefek bişeyler.

Neler mi?

Az sonra.....

4 Aralık 2009 Cuma

Puslu Kıtalar Atlası

Son okuduğum kitap Puslu Kıtalar Atlası. İhsan Oktay Anar son dönemin en çok konuşulan yazarlarından biri biliyorsunuz. Eşim de çok sever. Hatta bu kitabı okuduktan sonra tüm kitaplarını alıp okudu sırayla.

Ben aynı şekilde etkilenmedim maalesef. Hikayeleri birbirine bağlayışı ve konuyu işleyişini çok beğendiysem de uzun tasfirler ve ağırlıklı olarak Osmanlıca olan dili yordu beni.

Siz yine de benim yorumlarımla karar vermeyin çünkü oldukça sabırsız bir tipimdir ben. Okuyanlar varsa onların da fikrini öğrenmek isterim.

Sevgiler..

1 Aralık 2009 Salı

Yeni Flormar Ciciler

Bir arkadaşımın kullandığı bu ürünleri ben de denedim ve dün gidip aldım ikisini de. İşte yorumlarım;



Flormar Pretty Compact Powder No 197: Flormarın diğer kompakt pudrasından tek farkı kutusunun içinde ayna olmaması. Aslında ben daha küçük gramajlı, çantamda kolayca taşıyabileceğim bir pudra arıyordum ama 5 TL'ye (evet yanlış okumadınız!) bu kalitede bir ürün bulunca kaçırmadım. Gramajı 17 gr.




Flormar Terracota Blush-On No 41: Bence bu allık efsane olmaya aday. Fotoğrafta biraz şeftaliye kaçan bir renk gibi görünse de aslında çok hoş bir açık pembe. O kadar doğal duruyor ki, nerdeyse allık sürdüğünüz belli olmuyor. Ben bayıldım, pembe allığa ihtiyacınız varsa siz de deneyin derim. Yine gramajı (9 gr) ve kutusu oldukça büyük. Fiyatı 15 TL.

Aynı allığın daha önceki ambalajı ve gramajının daha küçük olduğunu söylediğimde mağazanın reyon görevlisi müşterilerin daha büyük gramaj istediklerini, bu nedenle yeni seride gramajın arttırıldığını söyledi. Pudra için bir derece mantıklı olabilir de, bu kadar büyük allık bitmiyor ki! İnsan sıkılıyor, yenisini almak istiyor. Sonra da çekmeceler kullanılmayan ürünlerle dolup taşıyor.

Bu arada ben çooooook uzun süredir ufak boyutlarda pudra ve allık arıyorum. Gören-duyan-bilen söylesin lütfen. Çok mağdurum ;p



1 Aralık 2009 Salı