25 Aralık 2011

Bebek Battaniyesi ve Beresi


Tam 10 gün olmuş yazı girmeyeli. Bu aralar böyleyim, ne birşeyler yapmak ne de yazmak istiyor canım. Zaten çok yoğun bir dönemdeyim. Bir de salı günü tekrar işe dönüyorum, onun stresi var üzerimde. Başlayınca alışırım nasıl olsa ama zor geliyor işte.

Uzun süredir elim birşeye gitmiyordu. Dün bir arkadaşımın oğlu için bu battaniyeyi ve bereyi diktim.


Bere için Yaman'ın bir beresini kalıp olarak kullandım. Kumaşım havlu-polar arası yumuşak bir kumaş. Bere için polardan astar yaptım. Kulakları da aynı polardan iki kat hazırladım.


Battaniyeyi üzerinden yaklaşık 10'ar cm arayla desenler yönünde yatay çizgiler şeklinde diktim. Böylece kumaş iki kat olduğu halde kullanırken ayrılmıyor ve toplanmıyor. Kenarlarına da düzgün dursun diye kalın bir koton kumaştan biye geçtim.


Ben erkek çocuklarda da canlı renkleri seviyorum, Yaman'ı da mümkün olduğunca renkli giydiriyorum. Sürekli mavi ve gri içimi sıkıyor biraz. Hele de kırmızıya takıntılıyım resmen. Zaten çoğu kıyafeti de kırmızı oğlumun. Böylece arkadaşıma da ucundan bulaştırmış oldum. 

15 Aralık 2011

Evde Sıvı Sabun Yapalım-Tutorial


Geçenlerde Pinterest'te rastladığım bir tarifle (orjinal kaynak burasıevde katı sabundan sıvı sabun yapmaya çalıştım. Ama biraz maceralı oldu! 

Malzemelerle başlayalım; Sabun, gliserin, su, rende, tencere ve sıvı sabunu koymak için boş bir kap. 

Tarifin aslı 1 bardak rendelenmiş sabun, 10 bardak su, 1 yemek kaşığı gliserin şeklindeydi. Ama sonuçta çok sıvı olduğundan bahsediyordu. Ben de ölçüleri biraz değiştirdim.


Sabunu rendeledim...


2 bardak kadar rendelenmiş sabunu 5 bardak suyla karıştırdım, iki kaşık da gliserin ekledim.Kısık ateşte sabun eriyene kadar karıştırdım. Yine de çok sıvı olunca bir sabun daha rendeledim ve bir kaşık daha gliserin ekledim.  


İşte sonuç: katı sabundan katı sabun!!! Meğer soğuduktan sonra da katılaşmaya devam ediyormuş. Asıl kıvamı neredeyse bir gün sonra anlaşılıyor. Neyse ki sıcak suyun içine oturtunca tekrar eriyor. Bunun üzerine ben de başladım su eklemeye. 10-15-20 derken tam 35 bardak su ile kıvamı tutturabildim ancak! Gliserin ve sabuna nasıl abandıysam artık... Sanırım kullandığım sabun da biraz fazla gliserin içeriyordu.


Nihayet istediğim kıvamı bulunca homojen olsun diye blendırdan geçirdim.


Ve ben "denemek için 1 litre yapsam yeter" derken tam 5 litre sıvı sabunum oldu. Koyacak yer bulamayınca yumuşatıcı bidonunu boşaltmak zorunda kaldım. Heralde 2 sene falan sabun almama gerek kalmaz ;p


Gelelim en önemli mevzuya; kullanımı nasıl? Fotoğraftan da anlaşılıyordur, kıvamı  hazır sıvı sabunlara göre hala biraz sıvı. Ama tarifte sonradan da biraz katılaştığı yazılıydı, o yüzden dokunmadım daha fazla. Performansı ise gayet iyi, hazırlardan bir farkı yok. 

Bütün bu maceralara rağmen yapmak isteyen olursa son haliyle tarifim şöyle; 3 adet sabun (75 gramlık), 5 lt kadar su, 3 yemek kaşığı gliserin. Siz yine de orjinal tariften şaşmayın bence ;p

Kolay gelsin...

14 Aralık 2011

Süslü Peçetelerim


Mutfak-Yemek-Sofra üçlüsüne oldukça mesafeli olduğum şimdiye kadar anlaşılmıştır sanırım. Ama dergilerde, misafirliğe gittiğim evlerde süslü süslü sofralar görünce de canım çekmiyor değil. Ama sevmiyorum ya, elim de gitmiyor bir türlü. 


Nihayet geçen hafta İKEA'dan beyaz keten kumaş alıp, bu peçeteleri diktim. Kenarlarına çarpı işi veya baskı da yapıcam ama bu aralar hiç fırsatım yok. Şimdilik böyle sade kalsınlar bakalım. 


Peçete halkaları için de takı malzemeleri kutuma başvurdum. İki çeşit boncuk misina üzerine dizildiler...


Ve sofrada yerlerini aldılar. Bu ve sonraki haftasonu misafilerim var, onları güzelce ağırlayacaklar.

12 Aralık 2011

En Güzel Eller ve Ayaklar



Tabii ki oğlumunkiler!!! Bu çerçeveleri peçete transferiyle yenilemiştim hatırlarsanız. O zaman sevgili suhuba vermişti bu güzel fikri. Tam dört ay geçmiş, ancak yapabildim. Buna da şükür!


Suluboya ile oğlumun el ve ayak izlerini aldık. Ben daha nostaljik bir görüntü olsun istediğim için karton yerine kalın çizim kağıdı kullandım. Kurs günlerinden kalma.


Ayak izlerini almak kolay oldu da, eller baya uğraştırdı. Birkaç kez denemek zorunda kaldık. Sürekli ellerini kapadı. Uyurken bile denedik ama nafile. Elimizde olan en iyi baskı bu.


Keşke doğduğunda da yapsaymışım... 

Anne olunca "keşke"ler hiç eksilmiyor hayattan zaten değil mi? Hele de zaman konusunda. Oğlum doğduğundan beri zamanı dondurmak istiyorum bazı anlarda. Her günü bu hallerini çok özleyeceğimi bilerek yaşıyorum. Ve tadını çıkarmaya çalışıyorum. 

5 Aralık 2011

"Çarşıdan Aldım Bir Tane" Serisi


Geçen ay bir haftasonunu İzmit'te yaşayan arkadaşlarımızın yanında geçirdik. Alışveriş yapmadan gelmek bana yakışmazdı tabii. Burada Taksim Mango Outlet'e kalabalıktan giremediğimden, oradakine bir göz atayım dedim. Genel olarak pek beğenmesem de bu etekler sayesinde gittiğime değdi. 

Aslında bu tarz maksi etek giymiyorum. Ama bu etekleri "çoğaltmak" amacıyla aldım. Çünkü kumaşları esnek ve üst kısımları çok güzel oturuyor, alt kısımlarından da çok güzel kloş etek olur. Kot olan 7.90, kumaşların tanesi 4.90! 

Kesip, diktikçe giyer paylaşırım. Ama bu aralar çok yoğun bir dönemdeyim. Ne zaman biter bilemiyorum. Hatta yazılarım da seyrekleşebilir bu sıra. Yazamasam da fırsat buldukça sizlere yorum bırakmaya çalışırım.