Havalar güzelleşti, eşim Amerika'dan döndü, artık evlerde oturulmaz oldu derken buraları boş bırakmışım hepten. Bu arada sürekli birşeyler dikiyorum aslında, ama fotoğraf çekip bloga eklemeye gelince ı-ıııh! Bugün de bilgisayarı açıp blogumda eski yayın görünce, ben bile kendimden sıkıldım, bir ses vereyim bari dedim. İşte buraları boşlamamızın baş müsebbibi İnstagram'da son günlerde paylaştıklarım...
Ece Temelkuran'ı okumayı hep sevdim. Pek çok köşe yazısı içime işlemiştir. Bazılarını dün okumuş gibi hatırlarım. Ama bu kitabı ayrı bir sardı beni. Klasik ortadoğu kadın hikayelerinden değil. Trajediyle bezeli değil yani. Kitaptan bahsetmeyeceğim, okuyunuz efenim...
Sanal alemde sanal olmayan arkadaşlarımdan birinden, bir zarf dolusu mutluluk geldi bana geçen hafta. Sevgili Hayrun (bickidikesin) uzun zamandır kalıbını bulamadığım elbisenin kalıbını çıkarıp gönderdi sağolsun. Buralarda yaptığımız her paylaşımda "iyi ki buralardayım, iyi ki bu güzel insanları tanımışım" diyorum. Bir de böyle incelikler daha da güzelleştiriyor buraları.
Son olarak da dün akşam can sıkıntısından ortaya çıkan bir zorunlu yenileme projesi. Oğlumun boyama yaparken lekelediği t-shirt'üne başka bir kumaştan kestiğim desenleri yapıştırdım. En azından lekeli görüntüsünden kurtulup, bir süre daha giyilebilecek hale geldi. Bu desenleri kestiğim kumaş da, aslında oğluma pijama takımı diktiğim bir penyeden artanlar. O da bir ara blogda yerini alır.
Benden şimdilik bu kadar. Haftanız keyifli geçsin...
Tişört çok güzel olmuş :)
YanıtlaSilben de sevdim, teşekkür ederim :))
SilÇok güzel bir hediyeymiş! Tişörtçük de çok sevimli olmuş, ellerinize sağlık :)
YanıtlaSilçok teşekkürler...
SilCan sıkıntısı ürünü cici olmuş:)
YanıtlaSilteşekkür ederim, oğlum da çok sevdi :))
Sil