21 Haziran 2010

Babalar

Evet babalar günüydü dün. Babasına "kutlu olsun" deme şansına sahip olanlar kutladı bu günü. Ben de onlardan biriydim, telefonla da olsa mutlu etmeye çalıştım babamı. Ama dün Haber Türk'de Bekir Coşkun'un yazdığı yazı bambaşka diyarlara götürdü beni. Çok içime dokundu, paylaşmadan edemedim...


"Bu ülkenin babaları, yeryüzünün en şanssız babalarıdır bence...

Ekonomik açıdan diyelim...

Evin başköşesindeki televizyonlar, çocukları tüketimin en çılgınına davet ederken... Yetersiz aylıkların, güvensiz işlerin, belirsiz yarınların, zar zor sağlanmış küçük birikimlerin, ayın sonuna doğru tükenen harçlıkların kahrı içinde bocalar...

Sessizleşir...

Söylemek ister, asla söyleyemez...

İstemek ile yapamamak arasında ezilir baba...



Ya da; sosyal yaşamda...

Çocuklarına "iyi insan" olmayı öğretmek gibi en kutsal görevi ile yüz yüze geldiğinde...

Bir yanda kimlikli-kişilikli-onurlu-yürekli-özgür bir birey yetiştirme arzusu... Öte yanda o minik bireyi, kaypaklığın-kimliksizliğin-onursuzluğun-ikiyüzlülüğün hüküm sürdüğü bir dünyaya hazırlamanın kaçınılmazlığı...

Ezilir...

Anlatmak istese anlatamaz...

Baba susar..."

 
21 Haziran 2010 Pazartesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder